Koray
New member
Instagram’da Birini Engelleyince Karşı Taraf Görüyor mu? Görse Ne Olur, Görmese Ne Değişir?
Arkadaşlar selam! Hepimizin içinde gizli bir “engelleme filozofu” var bence. Kimimiz stratejik, kimimiz duygusal, kimimiz “ya napayım, huzurum kaçıyo” noktasında. Geçen gün arkadaş grubunda tam bir “sosyal medya savaş konseyi” kurduk. Konu: “İnstagram’da birini engelleyince karşı taraf görüyor mu?”
Hemen itiraf edeyim, bu sorunun cevabından ziyade bu durumun yaşattığı trajikomik sahneler beni daha çok ilgilendiriyor. Çünkü kabul edelim, engelleme dediğin artık dijital çağın “kapıyı yüzüne çarpma” versiyonu. Ama işte, bazıları kapıyı çarptığını belli etmek isterken, bazıları çaktırmadan kaybolma sanatını icra etmeye çalışıyor.
Erkekler Cephesinde: Operasyon “Engelle ve Kurtul”
Erkekler bu konuda genelde fazla stratejik. Yani “engelleme” onlar için duygusal değil, taktiksel bir hamle.
Bir erkek birini engelliyorsa genelde kafasında şu cümle dönüyor:
> “Kardeşim, sistem karıştı. Stabiliteyi sağlamak lazım.”
Yani olaya neredeyse siber mühendislik ciddiyetiyle yaklaşıyorlar. “Engelleme mi? Tamam, veri akışını keselim, bildirim sızıntısını önleyelim.”
Ve sonra… Rahatlama! Çünkü artık “story’sini izledim mi, yanlışlıkla beğendim mi” kaygısı kalmadı.
Ama asıl trajedi şu: Erkek engelledikten sonra 2 saat içinde “acaba o fark etti mi?” diye gizli hesaptan bakıyor.
Engellemek tamam da... bir noktada o dijital sessizliğin ortasında bir boşluk oluşuyor.
Çünkü itiraf edelim beyler: Engellemek, sadece onu değil, kendi merakınızı da susturmak zorunda bırakır.
Kadınlar Cephesinde: Empati, Analiz ve Mikro Dramalar
Kadınlarda durum tamamen başka. Kadın biriyle bağı koparmaya karar verdiğinde, “engelleme” butonuna basmadan önce bir duygusal analiz seansı yapar.
“Acaba onu engellemem yanlış mı olur?”, “Peki ya o bunu görünce kırılır mı?”, “Ama diğerini de engellemiştim, bu da eşitlik açısından doğru olur.”
Yani olay, bir UNESCO ilişki dengesi koruma planına dönüşür.
Sonra gelir en kritik an:
Engelleme tuşuna basmadan önce bir “veda story’si.”
İçinde çoğu zaman pasif-agresif bir alıntı vardır:
> “Bazı insanlar seni kaybettikten sonra kim olduğunu hatırlar.”
Engellemeden hemen önce bu paylaşılır, çünkü evrenin “sinyal sistemine” güven vardır: “Nasıl olsa görür.”
Engelledikten sonra ise bir sessizlik. Ama o sessizlik, genellikle ‘fake hesaplarla aktif dinleme dönemi’nin başlangıcıdır.
Karşı Taraf Görüyor mu?
Teknik olarak, Instagram birini engellediğinizde karşı tarafa bildirim gitmiyor. Ama… insan psikolojisi bildirim sisteminden daha hassas.
Bir gün bir bakıyor, “profil bulunamadı”, “gönderi yok” yazıyor. İşte o an o kişide bir iç ses yankılanıyor:
> “Yok artık… beni mi engelledi?”
Sonrasında klasik “dedektiflik dönemi” başlıyor.
Yeni hesap açılıyor, arkadaşına “bir bak bakayım onun profili gözüküyor mu?” deniyor, ekran görüntüleri paylaşılıyor, toplu analizler yapılıyor.
Yani Instagram’ın algoritması sessiz kalsa da, insan egosu asla sessiz kalmıyor.
Forum Test Alanı: Engelleme Sonrası Psikolojik Evrim
1. 1. Evre - Rasyonelleştirme:
“Ya ben sinirle yaptım, zaten görmek istemiyordum.”
2. 2. Evre - Casusluk:
“Bir bakayım hâlâ story atıyor mu?” (Fake hesaptan tabii ki.)
3. 3. Evre - Sessiz Gurur:
“Artık onu engelledim, bitti. Nokta.”
(Ama içten içe “acaba o beni engelledi mi” merakı tavan.)
4. 4. Evre - Forum İtirafı:
“Arkadaşlar, dün engelledim ama rüyama girdi ya, normal mi?”
Ve işte bu forum tam da o evrelerin birleşim noktası. Çünkü burada herkes en az bir kere engellemiş, engellenmiş ya da yanlışlıkla patronunu engellemiş biriyle empati kurmuştur.
Peki Çözüm Ne?
Bazı erkekler “abi en temizi sil geç” derken, bazı kadınlar “konuşarak çözebilirdik ama artık geç” noktasında.
Belki de doğru çözüm, o kişiyi değil, o durumla bağımızı “engellemek.”
Ama dürüst olalım; birini engellemek, dijital dünyada “hâlâ etkileniyorum”un gizli ilanı gibi.
Çünkü gerçekten umursamıyorsak, engelleme tuşuna bile gitmeyiz.
Engellemek bazen “artık seni görmek istemiyorum” değil, “keşke görmek beni bu kadar sarsmasa” demektir.
Forumdaşlar, Şimdi Sıra Sizde!
Siz hiç engellediğiniz birini yanlışlıkla geri açtınız mı?
Ya da sizi engelleyen biri, aylar sonra “hata olmuş” bahanesiyle döndü mü?
Yoksa hâlâ “profil gizli ama story halka açık” gizemli ilişkiler evreninde mi takılıyorsunuz?
Hadi anlatın! Çünkü burada kimse yargılamaz, sadece güleriz.
Unutmayın: Birini engellemek cesaret ister ama onu stalklamamak, işte o gerçekten karakter ister.
Ve son söz:
Instagram’da birini engellemek aslında dijital bir sanat. Kimisi Picasso gibi karmaşık yapar, kimisi minimalist. Ama sonunda hepimiz aynı tabloya bakarız:
“Engelledim ama hâlâ aklım onda.”
Arkadaşlar selam! Hepimizin içinde gizli bir “engelleme filozofu” var bence. Kimimiz stratejik, kimimiz duygusal, kimimiz “ya napayım, huzurum kaçıyo” noktasında. Geçen gün arkadaş grubunda tam bir “sosyal medya savaş konseyi” kurduk. Konu: “İnstagram’da birini engelleyince karşı taraf görüyor mu?”
Hemen itiraf edeyim, bu sorunun cevabından ziyade bu durumun yaşattığı trajikomik sahneler beni daha çok ilgilendiriyor. Çünkü kabul edelim, engelleme dediğin artık dijital çağın “kapıyı yüzüne çarpma” versiyonu. Ama işte, bazıları kapıyı çarptığını belli etmek isterken, bazıları çaktırmadan kaybolma sanatını icra etmeye çalışıyor.
Erkekler Cephesinde: Operasyon “Engelle ve Kurtul”
Erkekler bu konuda genelde fazla stratejik. Yani “engelleme” onlar için duygusal değil, taktiksel bir hamle.
Bir erkek birini engelliyorsa genelde kafasında şu cümle dönüyor:
> “Kardeşim, sistem karıştı. Stabiliteyi sağlamak lazım.”
Yani olaya neredeyse siber mühendislik ciddiyetiyle yaklaşıyorlar. “Engelleme mi? Tamam, veri akışını keselim, bildirim sızıntısını önleyelim.”
Ve sonra… Rahatlama! Çünkü artık “story’sini izledim mi, yanlışlıkla beğendim mi” kaygısı kalmadı.
Ama asıl trajedi şu: Erkek engelledikten sonra 2 saat içinde “acaba o fark etti mi?” diye gizli hesaptan bakıyor.
Engellemek tamam da... bir noktada o dijital sessizliğin ortasında bir boşluk oluşuyor.
Çünkü itiraf edelim beyler: Engellemek, sadece onu değil, kendi merakınızı da susturmak zorunda bırakır.
Kadınlar Cephesinde: Empati, Analiz ve Mikro Dramalar
Kadınlarda durum tamamen başka. Kadın biriyle bağı koparmaya karar verdiğinde, “engelleme” butonuna basmadan önce bir duygusal analiz seansı yapar.
“Acaba onu engellemem yanlış mı olur?”, “Peki ya o bunu görünce kırılır mı?”, “Ama diğerini de engellemiştim, bu da eşitlik açısından doğru olur.”
Yani olay, bir UNESCO ilişki dengesi koruma planına dönüşür.
Sonra gelir en kritik an:
Engelleme tuşuna basmadan önce bir “veda story’si.”
İçinde çoğu zaman pasif-agresif bir alıntı vardır:
> “Bazı insanlar seni kaybettikten sonra kim olduğunu hatırlar.”
Engellemeden hemen önce bu paylaşılır, çünkü evrenin “sinyal sistemine” güven vardır: “Nasıl olsa görür.”
Engelledikten sonra ise bir sessizlik. Ama o sessizlik, genellikle ‘fake hesaplarla aktif dinleme dönemi’nin başlangıcıdır.
Karşı Taraf Görüyor mu?
Teknik olarak, Instagram birini engellediğinizde karşı tarafa bildirim gitmiyor. Ama… insan psikolojisi bildirim sisteminden daha hassas.
Bir gün bir bakıyor, “profil bulunamadı”, “gönderi yok” yazıyor. İşte o an o kişide bir iç ses yankılanıyor:
> “Yok artık… beni mi engelledi?”
Sonrasında klasik “dedektiflik dönemi” başlıyor.
Yeni hesap açılıyor, arkadaşına “bir bak bakayım onun profili gözüküyor mu?” deniyor, ekran görüntüleri paylaşılıyor, toplu analizler yapılıyor.
Yani Instagram’ın algoritması sessiz kalsa da, insan egosu asla sessiz kalmıyor.
Forum Test Alanı: Engelleme Sonrası Psikolojik Evrim
1. 1. Evre - Rasyonelleştirme:
“Ya ben sinirle yaptım, zaten görmek istemiyordum.”
2. 2. Evre - Casusluk:
“Bir bakayım hâlâ story atıyor mu?” (Fake hesaptan tabii ki.)
3. 3. Evre - Sessiz Gurur:
“Artık onu engelledim, bitti. Nokta.”
(Ama içten içe “acaba o beni engelledi mi” merakı tavan.)
4. 4. Evre - Forum İtirafı:
“Arkadaşlar, dün engelledim ama rüyama girdi ya, normal mi?”
Ve işte bu forum tam da o evrelerin birleşim noktası. Çünkü burada herkes en az bir kere engellemiş, engellenmiş ya da yanlışlıkla patronunu engellemiş biriyle empati kurmuştur.
Peki Çözüm Ne?
Bazı erkekler “abi en temizi sil geç” derken, bazı kadınlar “konuşarak çözebilirdik ama artık geç” noktasında.
Belki de doğru çözüm, o kişiyi değil, o durumla bağımızı “engellemek.”
Ama dürüst olalım; birini engellemek, dijital dünyada “hâlâ etkileniyorum”un gizli ilanı gibi.
Çünkü gerçekten umursamıyorsak, engelleme tuşuna bile gitmeyiz.
Engellemek bazen “artık seni görmek istemiyorum” değil, “keşke görmek beni bu kadar sarsmasa” demektir.
Forumdaşlar, Şimdi Sıra Sizde!
Siz hiç engellediğiniz birini yanlışlıkla geri açtınız mı?
Ya da sizi engelleyen biri, aylar sonra “hata olmuş” bahanesiyle döndü mü?
Yoksa hâlâ “profil gizli ama story halka açık” gizemli ilişkiler evreninde mi takılıyorsunuz?
Hadi anlatın! Çünkü burada kimse yargılamaz, sadece güleriz.
Unutmayın: Birini engellemek cesaret ister ama onu stalklamamak, işte o gerçekten karakter ister.
Ve son söz:
Instagram’da birini engellemek aslında dijital bir sanat. Kimisi Picasso gibi karmaşık yapar, kimisi minimalist. Ama sonunda hepimiz aynı tabloya bakarız:
“Engelledim ama hâlâ aklım onda.”