Hindistan Eskiden Nereye Bağlıydı ?

Ceren

New member
Hindistan Eskiden Nereye Bağlıydı?

Hindistan, günümüzde bağımsız bir ülke olmasına rağmen, uzun bir tarihsel süreç boyunca farklı yönetimler ve güçler tarafından kontrol edilmiştir. Hindistan'ın eski dönemlerdeki durumu, özellikle İngiltere'nin sömürge yönetimi ve Hindistan'ın farklı bölgesel krallıklar tarafından yönetilmesiyle şekillenmiştir. Bu yazıda, Hindistan'ın geçmişteki bağlılıkları, işgal ve egemenlik tarihine dair önemli bilgileri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Hindistan'ın Erken Tarihinde Yönetim ve Bağlılıklar

Hindistan'ın tarih öncesi dönemi, çok eski zamanlara dayanır. MÖ 2500 yıllarına kadar uzanan Harappa Uygarlığı, Hindistan'ın kuzeybatısındaki Indus Nehri çevresinde gelişmiştir. Ancak bu erken medeniyetin sosyal ve politik yapısı hakkında kesin bilgiler yoktur. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi antik şehirler, Hindistan'ın eski halklarının ilk gelişmiş yerleşimlerini oluşturmuştur.

Bundan sonra Hindistan, çeşitli küçük krallıklar ve imparatorluklar tarafından yönetilmiştir. MÖ 6. yüzyılda Jainizm ve Budizm'in doğuşu, bölgedeki kültürel ve dini yapıyı etkilemiş ve bölgesel yönetimler, dini düşüncelere bağlı olarak şekillenmiştir. Büyük Maurya İmparatorluğu, Hindistan'ın en güçlü erken imparatorluklarından birini kurmuş ve Hindistan'ı MÖ 3. yüzyılda tek bir çatı altında birleştirmiştir.

Hindistan'ın Farklı İmparatorluklar ve Krallıklar Tarafından Yönetimi

Hindistan'da tarih boyunca birçok imparatorluk ve krallık hüküm sürmüştür. Maurya İmparatorluğu'nun ardından, Gupta İmparatorluğu Hindistan'ı birleştiren önemli bir siyasi güç olarak ortaya çıkmıştır. Gupta İmparatorluğu'nun yönetimi, Hindistan'ın Altın Çağı olarak kabul edilen dönemi başlatmış, bilim, kültür, sanat ve edebiyat alanında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.

Ancak Hindistan'ın birleştirilmiş yönetimi uzun sürmemiştir. Bölgesel krallıklar ve imparatorluklar tekrar ortaya çıkmış ve Hindistan, farklı eyaletlere ve krallıklara ayrılmıştır. Bu dönemde Hindistan'a yerleşen ve bölgeyi etkileyen dış güçler de olmuştur.

İslam ve Hindistan'ın Bağlılıkları

11. yüzyıldan itibaren Hindistan, İslam'ın etkisi altına girmeye başlamıştır. Delhi Sultanlığı, Hindistan'a ilk büyük İslam egemenliğini kurmuş ve bu egemenlik, 13. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar devam etmiştir. Delhi Sultanlığı, Hindistan'ın büyük kısmını kapsayan bir egemenlik oluşturmuş, ancak aynı zamanda bölgesel isyanlar ve çatışmalar da yaşanmıştır.

15. yüzyılda Babür İmparatorluğu'nun kurulmasıyla birlikte Hindistan'da bir başka büyük egemenlik dönemi başlamıştır. Babür İmparatorluğu, Hindistan'ı güçlü bir şekilde kontrol etmiş ve Hindistan'a özgü bir kültürün gelişmesine katkı sağlamıştır. Babür İmparatorluğu, aynı zamanda Hindistan'da İslam kültürünün ve mimarisinin yayılmasına zemin hazırlamıştır.

Hindistan'ın İngiltere'ye Bağlılığı

Hindistan'ın en uzun süreli ve en belirgin sömürge dönemini yaşadığı dönem, 19. yüzyıldan itibaren İngiltere'nin egemenliği altına girdiği dönemdedir. 1600 yılında İngiltere, Hindistan'da ticaret yapmaya başlamak için Doğu Hindistan Şirketi'ni kurdu. Ancak bu şirket zamanla Hindistan'ın siyasi ve ekonomik yaşamında daha derin bir etki kurarak, bölgenin büyük bir kısmını denetim altına aldı.

1757'deki Plassey Savaşı, Hindistan'ın İngilizler tarafından kontrol altına alınmasının başlangıcını işaret etmiştir. Bu tarihten itibaren Hindistan, İngiltere'nin kolonisi haline gelmiş ve 1858'de İngiltere'nin doğrudan yönetimine geçmiştir. İngiltere, Hindistan'ı hem ekonomik hem de kültürel olarak sömürmüş, ülke büyük bir ekonomik durgunluk ve sosyal gerilim yaşamıştır. Bu dönemde, Hindistan'da kölelik, zorla çalıştırma, eğitimde eksiklikler ve toplumsal eşitsizlikler gibi pek çok sorun ortaya çıkmıştır.

Bağımsızlık Hareketi ve Hindistan’ın Kurtuluşu

20. yüzyılın başlarında, Hindistan'da bağımsızlık hareketleri giderek güçlenmeye başlamıştır. Mahatma Gandhi'nin önderliğindeki Hindistan Ulusal Kongresi, Hindistan halkını İngiliz egemenliğine karşı birleştirerek büyük bir direniş hareketi başlatmıştır. Gandhi’nin pasif direniş, sivil itaatsizlik ve şiddet karşıtı mücadele yöntemi, Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir yer tutmuştur.

1947'de Hindistan, İngiltere’den bağımsızlık kazanmış ve ikiye bölünerek Hindistan ve Pakistan adlı iki ayrı devlet kurmuştur. Bu bağımsızlık, Hindistan’ın İngiltere'ye olan bağlılığının sona erdiği ve kendi kaderini belirleme noktasına geldiği tarihi bir dönüm noktasıydı.

Hindistan’ın Modern Dönemdeki Bağlılıkları ve Konumu

Bugün Hindistan, dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olup, dünya çapında büyük bir ekonomik ve askeri güce sahiptir. Hindistan, Birleşmiş Milletler, G20, BRICS gibi uluslararası kuruluşlarda aktif olarak yer almakta ve küresel politikada önemli bir rol oynamaktadır. Hindistan’ın geçmişteki bağlılıkları ve tarihsel süreçleri, ülkenin modern siyasi ve kültürel yapısını şekillendiren temel unsurlardır.

Sonuç

Hindistan’ın tarihsel geçmişi, birçok farklı kültür ve medeniyetin etkileşimiyle şekillenmiştir. Eskiden bölgesel krallıklar, imparatorluklar ve sömürgeci güçler tarafından yönetilen Hindistan, modern dönemde bağımsız bir ülke olarak küresel bir güç haline gelmiştir. Hindistan’ın geçmişteki bağlılıkları, yalnızca tarihsel bir gerçeklik değil, aynı zamanda bugünkü sosyal ve politik yapısının temellerini oluşturan önemli bir faktördür.