Türkiye’nin uzaydaki varlığının güvende olmasını sağlamak için yürüttüğü projede ilk çıktıları öncü.

Dünyanın yörüngesinde bağcıklı uydular, iletişim, navigasyon ve gözlem başdu olmak üzere ekonomik ve sosyal yaşama sunduğu faydalarla insanlık için vazgeçilmez vesait haline geldi. Son yıllarda uydularda yer saha faydalı yüklerin yeteneklerinin artması ve fırlatma maliyetlerinin düşmesi sebebiyle uzaydaki insan varlığı giderek henüz hızlı artıyor.

Bu alandaki fizibilite çalışmalarına göre, 2027 yılında yörüngedeki etkin uydu sayısının 8 kapı aşacağı ve toplam uzay ekonomisinin 1 trilyon abd seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. Uzaydaki değerin katlanarak artması, buradaki varlıkların hâl takibinin yapılması ve etkilerinin değerlendirilmesini henüz bile önemli kılıyor.

Yörüngedeki uydular kadar uydulardan kopan parçalar ve müsademe olaylarından sonra ortaya kaynak uzay çöpü dahi hızla artıyor. 5 binden fazla etkin uyduya ek olarak, görevini tamamlamış uydu ve yerde uydulardan kopmuş parçaların sayısı milyonlar seviyesine ulaşıyor. Özellikle adî yörünge (LEO-Low Earth Orbit: 200-2.000 km) doyuma ulaşmış olarak nitelendiriliyor. 2012 ve 2016 yıllarında fırlatılan Göktürk-2 ve Göktürk-1 gibi uydular yerde yörüngede görevini sürdürüyor.

2021 yılında fırlatılan Türksat 5A uydusu ve başka haberleşme uyduları ise henüz yüksek irtifada yer saha GEO’bile görev yapıyor.

İnsanlığın GEO’daki varlığı adî yörüngelere göre henüz rengi olsa bile buradaki uyduların değeri sayı henüz yüksek seviyede bulunuyor. Bu kapsamda, özellikle yerde irtifadaki varlıklar için müsademe olasılığını sıfıra indirmek kritik önem taşıyor.

Uzay sistemlerine müsademe erken ikazı için tespit, takip ve kataloğa eklenecek cisimlerin türü (uzay uzlaştıran, roket kalıntısı, müsademe sonrası saçılmış parça, tabiî gök cismi ve benzer), sayısı ve yerde cisimlerin durduğu irtifalar oldukça geniş tek yelpazede tanımlanıyor. Böyle tek kütüphaneyi oluşturup idame ettirmek için kapsamlı tek uzay alanı farkındalık sistem mimarisine ihtiyaç duyuluyor.

Ortamdaki insan yapımı ve tabiî nesnelerin takibine ilave olarak uzay havasının izlenmesi dahi uzay alanı farkındalığı konseptine karışma bulunuyor. Uzay havası, uzay sistemlerinin operasyonları ile yerde sistemlerden sunulan hizmetlerin kalitesi yanında satıh sistemlerinin performansı üzerinde dahi olumsuz etkiler yaratabiliyor, bazen hizmetlerin kesilmesine neden olabiliyor. Bazı durumlarda sistemlerin kalıcı olarak gayrı faal duruma düşmesine da yol açabiliyor.

Uyduların görevini yerine getirmesindeki tek başka yetişkin zorluksa haberleşme sırasında başka uzay sistemlerimden kaynaklı sinyal girişine uğramalarından kaynaklanıyor. Çevre koşulları sebebiyle halihazırda sayı zor tek ortamda görev yapan uzay sistemlerinin bunların müstesna hariç etmenler sebebiyle görevlerini sürdürmesi her geçen gün giderek henüz zor hale geliyor. Bu sebeple, uyduların görevlerinin başarısından emin olmak için uzaydaki başka varlıkların bilgilerine azami ölçüde sahip olmak kritik önem taşıyor.

Uyduların görevini güvenle yapması, nihai olarak operatörlerin ve milli kuruluşların yetenekleri ve elde edebildikleri bilgiyle sınırlı bulunuyor. Bu sebeple, uzay alanı ile ilgili elde edilecek en küçük verinin da kullanılması gerekiyor.

Özellikle uzayda yüksek miktarda varlığı bağcıklı ülkeler, yüksek güvenilirlikte veri sağlamak ve yerel unsurları için erken ikaz beyin üretmek namına ulusal uzay gözlem ve durumsal farkındalık sistemlerini oluşturuyor, geliştiriyor.

Uzay resmi oluşturulacak, uzay trafiği gözlemlenecek

Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketi ASELSAN, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda, Türkiye’nin uzaydaki hızlı büyüyen varlığını gözeterek hava savunma, komuta kontrol, uydu görev yükleri, uydu yer istasyonları, radyo frekansı uygulamaları, radar, elektro-optik alanlarındaki tecrübesine atfen 2020 yılında Yakın Uzay Durumsal Farkındalık (YAKUD) Projesi’ni başlattı.

Proje kapsamında temel mühendislik aktivitelerine ilave olarak uzay alanında tecrübe sahibi ve üniversitelerin geomatik mühendisliği, felekiyat ve uzay bilimleri gibi bölümlerinde görevli akademik personellerle ortak icraat hayata geçirildi. Projede hariç kaynak verisiyle üretilen ilk karar dayanak çıktıları makbuz.

YAKUD Projesi ile LEO yörünge başdu olmak üzere uzay durumsal farkındalığına odaklanıldı. Böylece uydular ve uzay çöplerinin yörünge bilgilerinin üretilmesi ve güncellenmesi hedefleniyor. Uzay alanında farkındalığın elde edilmesi için gerekli veri, hariç kaynaklardan ve yüksek teknolojideki radar, teleskop ve benzer sensörlerden elde edilebiliyor. Bu verilerin sağlıklı şekilde akışının sağlanması ve anlamlandırılıp birleştirilmesi gerekiyor. Birleştirilmiş veriyle uzay resminin oluşturulması, uzay trafiğinin gözlemlenmesi ve nihai olarak kıymetli varlıkların çarpışmadan kaçınma manevrası yapması veya yeni fırlatılacak uydunun yörüngeye istendiği şekilde oturması gibi konularda yarar sağlanacak.

Uzay sistemleri için müsademe erken ikaz beyin sağlanacak

Durumsal farkındalık verisinin üretilme sürecinde uzay cisimlerinin gözetlenmesi, izlenmesi, tanımlanması, kataloglanması ve uzay havasının takip edilmesi yer alıyor. Bu amaçla, tipik olarak yerde konuşlu (teleskoplar, radarlar ve benzer) ve uzayda konuşlu (uydu platformlarına yerleştirilen görev yükleri) sensörlerden elde edilen veriler kullanılıyor.

Bu sensörlerden kırılan veriler uzayın gözlenmesi, uzay sistemlerinin yörünge bilgilerinin doğrulanması ve güncellenmesi, uzay sistemleri için müsademe erken ikaz beyin sağlanması, uydu operatörleri ve başka yer sistemlerine karar dayanak verisi üretilmesi yollarıyla kıymetlendiriliyor.

Uzay alanı farkındalık sistemleriyle uzun vadede sayı henüz küçük cisimlerin tespiti, yerde cisimlerin yarattığı potansiyel tehlikelere göre önceliklendirilmesi ve nihai olarak bile gerekirse toplanması veya henüz yüksek yörüngeye taşınması planlanabilecek.

ASELSAN, Milli Uzay Programı’na ve milli uydu projelerine uzman olduğu tüm alanlardaki malûmat ve deneyimiyle azami katkı sunmayı hedefliyor. YAKUD Projesi ile dahi yörüngelerdeki hareketlilik konusunda sağlanacak durumsal farkındalık sayesinde uzay projelerindeki planlama henüz sağlıklı, Türkiye’nin uzaydaki varlığı henüz güvende olacak.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

Teknoloji ilerledikçe arabalar de giderek daha akıllı hale gelmeye başladı. Tek başına tüm araba üreticilerini geride bırakmayı başaran ve elektrikli araç, otonom sürüş denildiğinde birinci akla gelen üretici olan Tesla tam otonom konusunda heyecan verici açıklamalar yapmaya devam ediyor. Elon Musk, bu yıl içerisinde “tam otonom sürüş” yazılımlarının beta sürümünün ABD’de kullanıma sunulacağını açıkladı.

Tesla tam otonom sürüş çalışmalarını sürdürüyor

Austin fabrikasının açılışını kutlamak için düzenlenen Tesla Cyber Rodeo aktifliği sırasında konuşan Tesla CEO’su Elon Musk şu tabirleri kullandı:

“Tesla Autopilot ve yapay zeka takımı, gerçek vakitli bir yapay zeka oluşturma konusunda inanılmaz bir iş çıkardı. Bu yıl Kuzey Amerika’daki tüm otonom sürüş müşterileri için geniş beta sürümüne geçebildik.”

Tesla araçları, standart olarak Autopilot isimli bir şoför yardım sistemi ile sunuluyor. Full Self Driving ya da FSD olarak isimlendirilen sistem ise 12.000 dolar karşılığında yıllardır opsiyon listesinde yer alıyor. Musk bu sistemin bir gün tam otonom sürüş sağlayacağını tekraren lisana getiriyordu. FSD, kavşaklar ve şerit değişiklikleri dahil olmak üzere arabaya otoyol içerisinde her türlü hareketi sağlayan etkin bir rehberlik sistemi olan Navigate on Autopilot ve faal park etme Summon özelliğini içerisinde barındırıyor. Yeni güncelleme ile birlikte bu sistem artık kent içi yollarda da kullanılabilecek.

Şirket, araba sahiplerinin “Tam Otonom Sürüş” yazılımının beta sürümüne erişip erişemeyeceğini belirlemek için geçen yıl bir “güvenlik puanı” programı başlattı. Bu programa nazaran belli puanın üzerinde yer alan kullanıcıların araçlarında FSD güncellemesi gerçekleşti. Yapılan açıklamada 60.000 Tesla sahibinin bu güncellemeye kavuştuğu belirtildi.

FSD beta yazılımının akabinde internet ortamında kullanıcıların bu sistemin sonlarını zorladıkları birçok görüntü paylaşılmış durumda. Pekala siz Tesla’nın tam otonom sürüş sistemleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorum kısmında ya da SDN Forum‘da bizimle paylaşabilirsiniz.

Günümüzde NVIDIA’nın RTX 3060 ve 3070 ekran kartları ağır ilgi görürken, daha fazla performansa gereksinimi olanlar için 3090 bulunuyor. Ocak ayında gerçekleştirilen CES 2022’de duyurulan RTX 3090 Ti GPU’nun özelleştirilmiş modelleri duyurulmaya başlandı. Bu kapsamda Asus, ROG Strix LC GeForce RTX 3090 Ti ve TUF Gaming GeForce RTX 3090 Ti ekran kartları ile karşımıza çıktı.

Asus’un duyurusunu gerçekleştirdiği bu modeller standart ve sürat aşırtmalı (OC) sürümlerle geliyor. RTX 3090 Ti’da 10,752 ile rekor sayıda CUDA çekirdeği bulunuyor. Kart bu sayede 78 RT-TFLOP, 40 Shader-TFLOP ve 320 Tensor-TFLOP seviyesinde güç sağlıyor. 21 Gbps ile en yüksek sürate sahip olan 24 GB GDDR6X bellek, 1 Tb/s bellek bant genişliği sunuyor.

ROG Strix LC GeForce RTX 3090 Ti sıvı soğutmaya sahip

ROG Strix LC GeForce RTX 3090 Ti kapalı devre sıvı soğutma sistemiyle sıcaklıkları ve gürültü seviyesini sıkı denetim altında tutuyor. Soğuta sisteminin birinci kademesini grafik işlemciyi ve dahili GDDR6X belleği kaplayan özel tasarım soğuk plaka oluşturuyor.

Bu plaka saf performanstan sorumlu bileşenler için birinci sınıf soğutma sağlıyor. 560 mm tüp ise büyük kasalara yahut AIO CPU soğutucu içeren sistemlere bile radyatör takmak için esnek seçenekler sunuyor: 240 mm radyatör ve bir çift 120 mm ARGB fan, yüksek statik basınçlı soğutucu hava akımı oluşturuyor. Üfleyici fan ve ön kapağın altındaki düşük profilli soğutma bloğu, güç dağıtım bileşenlerinin ürettiği ısıyı uzaklaştırıyor. Tüm bu sistem 2,6 yuva yer kaplayan ince bir dizayna sığıyor.

Güç algılama devreleri, kartın 1 x 16 pimli güç ilişkisiyle PSU’ya takılmadığı durumlarda sabit bir LED ışığıyla kullanıcıyı uyarıyor. Karta kâfi güç gelmediğinde ise bu ışık yanıp sönüyor. İki adet FanConnect II başlığı, kullanıcıların kasa fanlarını ekran kartına bağlayarak GPU yük altındayken hava akımını artırmasına imkan tanıyor.

Çift modlu BIOS anahtarı; en yüksek soğutma performansı ve saat suratları ile performanstan az da olsa ödün verip sessiz bir kullanım tecrübesi yaşama ortasında seçim sunuyor. 0 dB teknolojisi ise ekran kartı boştayken yahut hafif yük altındayken ekran kartının otomatik olarak sessiz moda geçmesini sağlıyor.

ROG Strix LC GeForce RTX 3090 Ti ekran kartı sergilemek için hazırlanacak sistemler için hazır. Kartın ön kapağını açılı metinler ve paralel çizgiler süslüyor. Kapakta, köprüde ve radyatör fanlarında yer alan adreslenebilir RGB LED’ler kasanın içinde canlı bir parlaklık oluşturuyor. Kullanıcılar Aura Sync aracılığıyla bu aydınlatma efektlerini Aura uyumlu öbür ekipmanlarına uyumlu hale getirebiliyor.

TUF Gaming GeForce RTX 3090 Ti soğutmada savlı

Yeni termal tahliliyle TUF Gaming GeForce RTX 3090 Ti hava soğutma konusunda hayli savlı bir model. Açılı, mat siyah, metalik ön kapakta endüstriyel tasarım sınırları hakim. Bu kapak, 3,2 yuva yer kaplayan soğutma bloğunu kaplıyor. Soğutma bloğu en ağır yüklerde bile GPU’yu, VRAM’i ve güç dağıtım devresini serin tutuyor.

Eksen Teknolojili üç adet fan, geniş yüzey alanına sahip soğutma bloğuna kâfi ölçüde hava iletiyor. ASUS statik basıncı artırmak için her bir fanın genişliğini 1,5 cm’e genişletti. Ayrıyeten tüm fanlarda havayı muhtaçlık duyulan yere odaklayan yarım uzunluk bariyer halkası bulunuyor. Ortadaki fan saat tarafına dönerken başka fanlar da aksi tarafa dönerek türbülansı azaltıyor.

Bu başarılı tasarım sayesinde fanlar daha süratli dönebiliyor ve gürültüyü artırmadan soğurma bloğuna daha fazla hava iletilebiliyor. Belleklere özel soğutma bloğu ise karttaki devasa kapasiteli GDDR6X belleği serin tutarak süratli ve muteber performans sunuyor.

0 dB fan durdurma modu, boşta yahut düşük yük altındayken kartın sessiz çalışmasını sağlıyor. Tam uzunluk art plaka çeşitli TUF Gaming grafikleriyle bezeli. PCB’nin önündeki geniş açıklık ise soğutma bloğundaki sıcak havanın dışarı çıkmasına yardımcı oluyor.

TUF Gaming GeForce RTX 3090 Ti ekran kartı teknoloji tutkunlarına yönelik özellikleriyle sistemin yapabileceklerini artırıyor. ASUS eser serisinde yararlanılan Auto-Extreme üretim teknolojisi sayesinde, bileşenler insan müdahalesi olmadan yerlerine hassas bir halde lehimleniyor.

Bu da üretim kalitesini ve güvenilirliği artırıyor. 144 saatlik testler ve askeri seviyede sağlam kapasitörler de uzun bir kullanım ömrü vadediyor. Kullanıcılar TUF Gaming ekran kartlarını, dahili Aura RGB LED’leri kullanarak sistemlerinin geri kalanıyla uyumlu hale getirebiliyor.

– Asus RTX 3090 Ti ekran kartlarını beğendiniz mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Android kullanıcıların merakla beklediği yeni sürüm hakkında bilgiler gelmeye devam ediyor. Birçok güzelleştirmeyi bünyesinde barındıracağı belirtilen ve kısa mühlet evvel Beta sürümü yayınlanan Android 13 için değerli bir sav ortaya atıldı.

Dinamik Sistem Güncellemesi, Android 13’te kıymetli iyileştirmeler alacak

Android 13’ün piyasaya ne vakit çıkacağı şimdi merak konusu. Beta sürümü şu anda faal olan sistemin tüm telefonlara gelmesinin bu yıl sonunu bulacağı kestirim ediliyor. Lakin yeni sürümle ilgili birçok bilgi ulaşmaya devam ediyor. Teknoloji uzmanı Mishaal Rahman’a göre Dinamik Sistem Güncellemesi (DSU), Android 13 ile birtakım iyileştirmeler alarak sistem suratını Android 12‘nin tam iki katına çıkaracak.

DSU, kullanıcıların önyükleyicinin kilidini açmadan Genel Sistem Manzarası (GSI) yüklemesine imkan tanıyan bir özellik olarak biliniyor. Birinci olarak Android 10’da karşımıza çıkan bu özellik, geliştiricilerin Android 13’ü test etmesine imkan sağlıyor.

Android 13’ten beklentiler neler?

Android 13 sürümünün kullanıcı arayüzünde kimi düzeltmeler alması iddia ediliyor. Buna ek olarak, kimi uygulamalar için değil, herkes için Kaydırılan Ekran İmgeleri özelliğinin gelmesi bekleniyor. Öte yandan kimi telefonlar için art dokunmayı algılaması bekleniyor.

Android 13 ile gelmesi beklenen bir öbür tezli özellik ise şarj sorunu güzelleştirmesi. Google, Android 13 ile ilgili paylaştığı bir içerikte bir günd en çok pil tüketen uygulamaları tespit edecek. Öte yandan Android 13, art planda çok pil kullanımı olursa uyaracak.

Siz bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından veya SDN Forum‘dan bizlerle paylaşabilirsiniz.

Türkiye’nin bilgisayar dalında kıymetli markalarından ve TFF eMilli Kadroları resmi sponsoru olan Gaming.gen.tr birinci mağazasını sürpriz kampanya ve indirimlerle İstanbul Ümraniye’de 18 Mart’ta açtı.

Beta Oyun Teknoloji Anonim Şirketi’nin 10 yılı aşkın bir müddettir profesyonel bir biçimde deneyimli bir grup tarafından oyun severlerin hizmetine sunduğu Gaming.gen.tr‘nin birinci fizikî mağazası 18 Mart’ta İstanbul Ümraniye’de açıldı.

Açılışa özel kampanyalar, Gaming.gen.tr mağazasında

Açılışa özel 18 – 20 Mart tarihleri ortasında mağazaya özel indirimlerle birlikte, istediğiniz eserleri inanılmaz fiyatlara satın alabilirsiniz.

Gaming.Gen.TR mağazasında satın almayı düşündüğünüz eserler ayrıntılı bir biçimde sergileniyor ve QR kodu okutup çabucak eserlerin ayrıntılarını öğrenebiliyorsunuz.

Almayı düşündüğünüz eserleri hem fizikî olarak görebileceğiniz hem de kimilerini deneyebileceğiniz Gaming.Gen.TR mağazasında, mağazaya özel hazır sistemler, ekran kartları, etraf üniteleri, kısaca oyun ve donanım severlere hitap edecek tüm eserler sizleri bekliyor.

Kelam konusu kampanyalara buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Gaming.gen.tr oyuncuların muhtaçlıklarını gerçek tahlil edip, oyuncuya nazaran fiyat performans eserleri belirleme konusunda da öne çıkıyor. Oyun severlerin ve teknoloji tutkunlarının büyük bir ilgiyle takip ettiği firmanın Gaming.gen.tr internet sitesinde satılan eserler yüksek kalite ve dünyaca bilinen markalara ilişkin olmanın yanı sıra teknik dayanak altyapısı olması nedeniyle de dikkatleri üzerine çekiyor.

Gaming.gen.tr gün geçtikçe genişleyen takımı ve güler yüzlü hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyetiyle oyuncuların en çok tercih ettiği firmalar ortasında yer alıyor. Tüm bunlarla birlikte Gaming.gen.tr bünyesinde bulunan 20’den fazla influencer ile takipçilerine özel kampanyalar ve görüntü çalışmaları gerçekleştiriyor.

Yaklaşık 1.5 yıldır Gaming.gen.tr sitesi üzerinden gerçekleştirilen oyuncu ekipmanları ve hazır sistem satış hizmeti, açılacak olan yeni mağaza birlikte güçlendirilerek oyun severlere sunulacak. 18 Mart’ta kapılarını açmaya hazırlanan mağaza ise dizaynıyla ön plana çıkıyor. Mağazanın tasarımı büsbütün oyuncuların hazır sistemleri, ekipmanları ve oyuncuların markaların eserini deneyimlemesine nazaran planlandı.

Beyaz yüklü tasarımı ile gözü yormayan bir atmosfer oluşturulan mağazanın alt katında bulunan bin metrekarelik depo sayesinde, mağaza içerisinde eser stoklanmamış olunacak. Öte yandan mağazaya gelen konuklar hayalindeki sistemi rahat bir halde toplayabilecek. Alanında uzman çalışanın hizmet vereceği mağazada konukların istediği özel sistem bileşenleri belirlenebiliyor.

Tüm bunların yanı sıra Gaming.gen.tr, Türkiye Futbol Federasyonu ile imzaladığı mutabakatla TFF eMilli Kadroları resmi sponsoru oldu. TFF Riva Hasan Doğan Ulusal Gruplar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleşen toplantıyla sponsorluğu duyuran şirket, 1 yıl müddetle eMilli Grupları resmi sponsoru olacak. Gaming.gen.tr bu sponsorlukla birlikte TFF’nin FIFA ve PES üzere oyunlar için oluşturulan eMilli Takımı’nın elde edeceği başarılardaki en büyük destekçisi olacak.

İşletim sistemlerinin birbirlerine nazaran avantajları ve dezavantajı olan pek çok husus bulunuyor. Ancak Android, uzun bir müddettir pazarın büyük çoğunluğunu hakimiyeti altına almış durumda. Pekala kullanıcılar neden bu kadar seviyor ve siz neden iOS yerine Android tercih etmelisiniz?

iOS yerine Android almak için 10 sebep!

• Her bütçeye hitap eden aygıtlar
• Ferdileştirme
• Multitasking/ Çoklu misyon dayanağı
• Launcher
• Özel ROM’lar
• Google Asistan
• Daha fazla fiyatsız uygulama ve oyun
• USB type C
• Kulaklık Jakı
• Artırılabilir bellek

Her bütçeye hitap eden aygıtlar

Android aygıtların iPhone’lara nazaran en büyük avantajı elbet fiyatları olacaktır. Piyasada çok fazla marka ve eser olduğu için bütçeniz ne kadar olursa olsun, giriş, orta ve üst segment aygıtlar ortasında size uygun olanı bulabilirsiniz. Hatta birçok marka, epey yakın fiyat aralıklarıyla rekabet içerisinde bulunuyor. Hasebiyle birden fazla seçeneğiniz olacaktır.

Şahsileştirme

Android’in güçlü noktalarından biri her vakit müsaade verdiği ferdileştirme seviyesi olmuştur. Apple, daha homojen bir yazılım ve donanım tecrübesi sağlamak için varsayılan uygulamaların denetimini elinde tutarken Android, kendi şahsileştirme seviyenizi seçmenize imkan tanır. Bu sayede, canlı duvar kağıtları üzere kolay şeylerden alternatif klavyelere ve özel ROM kurulumlarına kadar istediğinizi yapabilirsiniz.

Multitasking/ çoklu vazife takviyesi

Google, Android üzerinde misyonlara erişim biçiminde yıllar içerisinde hayli kıymetli birtakım değişiklikler yaptı. Bu sayede akıllı telefonunuzda ekranı bölebilir ve iki uygulamayı birebir anda kullanabilirsiniz. Örneğin, bir YouTube görüntüsü izliyorken tıpkı anda WhatsApp iletilerinize karşılık verebilirsiniz.

Aslında Apple’da iOS işletim sistemlerinde benzeri bir özelliği kullanıma sundu. Ama iPadOS’da olduğu üzere desteklenen uygulama sayısı yüksek değil. Münasebetiyle bu noktada, yıllardır bu sistem üzerinde çalışan Android bir adım öne geçiyor.

Launcher

Launcher dayanağı, kimi Android kullanıcılarının vazgeçilmez tercih sebebi olabilir. Zira aygıtınızın, Apk yahut Play Store üzerinde bulunan uygulamalardan tercih ederek istediğiniz üzere görünmesini sağlayabilirsiniz.

Ana ekrandan menülere, hatta simgelere kadar pek çok şeyi istediğiniz üzere değiştirebilirsiniz. Örneğin, aygıtınızda Windows 10 yüklüymüş üzere kullanabilirsiniz. Ya da yalnızca kullandığınız bir kaç uygulamayı ön plana çıkararak en yüksek düzeyde sadeliğe ulaşabilirsiniz.

Özel ROM’lar

Android’in iOS’tan daha yeterli olmasının bir öteki nedeni de isterseniz aygıtınızla birlikte gelen yazılımı özel bir ROM ile değiştirebilmenizdir. Bu aslında yeni bir işletim sistemi kurmaktır ve birçok Android kullanıcısı bunu, üreticilerin Android platformunun en son sürümüne yükseltme konusunda yavaş olması yahut takviyesi bırakması nedeniyle tercih edebiliyor.

Google Asistan

Google, asistan hizmetini iOS uygulamasına entegre etmiş olsa da sadece Android’de kullanabileceğiniz birtakım özellikler sunuyor. Siri ile kıyaslandığında iki tarafında kendi avantajları olduğunu görüyoruz. Ama Google Asistan’ın hem kullanımının daha kolay olduğu hem de bir sürecin sonunda ortaya çıkanların kullanıcının isteğine daha yakın olduğu konusunda genel bir kanaat mevcut.

Daha fazla fiyatsız uygulama ve oyun

Google, kendi mağazasındaki uygulamalar konusunda Apple’dan daha az kısıtlayıcıdır. Ayrıyeten, uygulama ve oyun sayısı ile birlikte, fiyatsız içerik sayısı da daha fazla. Bununla birlikte, Android, bilinmeyen kaynaklardan uygulama yüklemenize de imkan sağlıyor.

Münasebetiyle, Play Store kullanmadan da Apk formunda pek çok oyun ve uygulamayı bulabilirsiniz. Lakin Apple, şayet mağazasından bir uygulamayı kaldırmışsa, bir daha yükleme şansınzı olmayacaktır.

USB type C

Android dünyası, bir müddet evvel USB-C’ye geçmeye başladı. Birinci evvel amiral gemisi modellerinde gördüğümüz bu yenilik, girişten üst segmente kadar tüm aygıtlar için bir standart haline geldi. Hatta Microsoft’tan Apple’a kadar pek çok üretici, tablet ve bilgisayarlarında bile Type-C girişini ve adaptörlerini kullanmaya başladı.

USB Type-C’nin beraberinde getirdiği pek çok yenilik ve geliştirme bulunuyor. Örneğin işlemcisi ve adaptörü tarafından desteklenen kimi Android aygıtlar, sırf 15 dakika içerisinde bataryanızı büsbütün doldurabiliyor. Buna ek olarak, bilgi transfer suratı konusunda da rakip tanımıyor.

Kulaklık Jakı

Günümüzde pek çok akıllı telefon üreticisi akıllı telefonlarından 3.5 mm Jak girişini kaldırdı. Bu, aslında Apple’ın iPhone 7 serisiyle birlikte, AirPods satabilmek için yaptığı bir atılım olarak değerlendiriliyordu. Dünyada satılan toplam AirPods sayısı göz önüne alındığında başarılı da olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hala direnen ve giriş, orta ya da üst segmend dinlemeden kulaklık jakına yer veren üreticiler mevcut.

Artırılabilir bellek

Android telefonların neredeyse tamamı, SD kart girişiyle birlikte geliyor. Münasebetiyle, aygıtın hafızası kaç olursa olsun, dilediğiniz vakit, desteklediği oranda bir hafıza kartı takarak (örneğin Samsung 1TB’a kadar destekliyor) akıllı telefonunuzun hafızasını artırabilirsiniz.

Öte yandan Apple, düşük süratli hafıza kartı kullanımının aygıtın performansını düşürebileceğini öne sürerek iPhone’larına birinci çıktığı günden beri artırılabilir hafıza dayanağı sunmuyor. Bunun yerine yüksek bir meblağ ödeyerek daha yüksek depolama alanı sunan aygıtları almanız yahut bulut sistemine üye olmanız için ısrar ediyor.

Siz bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi SDN Forum‘da yahut yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Kia, tanınan SUV araçlarından Sportage için elektrikli dönüşümde beklenen adımı attı. Şirket, 2023 model arabasına, Plug-in hibrit motorunu entegre edecek. Olağan hibrit modellerinden farklı olarak da 50 kilometre menzil sağlayan bataryası, kablo aracılığıyla şarj edilebilecek. Pekala öteki neler vadediyor? İşte detaylar…

Hibrit motorlı Kia Sportage, yıl sonunda yollarda olacak

Kia tarafından tasarlanan bu yeni hibrit motorunu, geçtiğimiz yıl Los Angeles’da düzenlenen Auto Show’da görmüştük. Burada tanıtılan versiyon, 1.6 litrelik turbo şarjlı içten yanmalı motoru, kompakt 1,49 kWh li-ion pille çalışan 44 kW elektrik motoruyla birleştiriyordu.

Ama üzerinde pek çok geliştirme yapılan karşımıza çıkan bu son hali, birinci gördüğümüzden biraz daha farklı. Burada, 66,9 kW elektrik motoruyla birlikte 177 beygir gücündeki 1.6 litrelik turbo akaryakıtlı motoru kullanıyor. Batarya ise, 13,8 kWh’lik bir li-poly paketi olarak geliyor. Tüm bu sistem de 6 vitesli AWD otomatik şanzımanla entegre oluyor.

Arabanın en büyük avantajı, sahip olacağı 50 kilometreye varan elektrikli menzili olacak. Kia, 7,2 kW yerleşik şarj aygıtının, 240V kontağı üzerinden pilini büsbütün şarj etmesinin yaklaşık 2 saat süreceğini söylüyor. Ayrıyeten şirketin savına nazaran, bu araçta piyasada bulabileceğimiz en uygun rejeneratif frenleme sistemi kullanılacak. Yani her frene bastığımızda, bataryalar şarj olacak.

Plug-in hibrit motorlu Kia Sportage, ABD’de iki donanım paketiyle satışa çıkacak. Bunlar, X-Line PHEV AWD ve X-Line Prestige PHEV AWD biçiminde isimlendirilecek. Her ikisi de saten krom kaplama malzemelere, parlak siyah (piano black) yan aynalara, portbagaja, karartılmış camlara, 19 inç parlak siyah alaşım jantlara ve LED stop lambalarına sahip olacak.

İçeride, iki tane 12,3 inç paneli birleştiren panoramik kavisli ekran opsiyon olarak sunulacak. Android Auto ve Apple CarPlay standartken, 3D manzaralı 360 derecelik kamera sistemi de tekrar ek fiyata tabi olacak. portage X-Line Prestige PHEV AWD, Harman Pardon premium ses sistemine sahipken, her iki donanım da akıllı telefon uzaktan kumandalı Kia Connect, 4G LTE’li WiFi hotspot, çalıntı araç takibi ve immobilizasyon ve AI dayanaklı iddiaya dayalı haritalama ile entegre edilebiliyor.

LED farlar, şerit takip ve şeritte kalma yardımı standart olarak sunuluyor. Bisikletçi algılamalı önden çarpışma tedbire, art yolcu uyarısı, geri park sensörleri, kör nokta çarpışma tedbire, art trafik çarpışma tedbire yardımı ve inançlı çıkış üzere sistemler de yeniden dahili olarak sunulacak.

Prestige paket içerisinde, standart olarak Otoyol Sürüş Asistanı ve navigasyon tabanlı akıllı sürat sabitleyici bulunuyor. Buna ek olarak, şerit ortalama ve öndeki araç ile arayı müdafaa üzere pek çok sistem de bulunacak. Ayrıyeten, anahtarlık üzerindeki düğmeleri kullanarak arabanın bir noktaya girip çıkmasını sağlayan uzaktan akıllı park yardımı sistemi de mevcut.

Siz bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi SDN Forum‘da yahut yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Bilgisayar almayı planlıyorsanız ve hazır sistemler yerine kendi gereksiniminize nazaran şekillendirebileceğiniz bir kasa toplama niyetindeyseniz, dikkat etmeniz gereken birtakım ögeler var. Zira bir sistemin kesimlerinin birbirleriyle uyumlu olması, paranızın karşılığında alacağınız azamî performans manasına geliyor. Pekala hangi yanlışları yapmaktan kaçınmalıyız?

Bilgisayar toplarken nelere dikkat etmeliyiz?

Tahminen tasarım olarak hayalinizdeki kasaya sahip olmak istiyor, tahminen de deneyimlemek istediğiniz oyunları yüksek performansta çalıştıracak bir sistem arıyorsunuz. Lakin gereksiniminize nazaran donanım modülleri seçmeniz ve bunların ahenk içerisinde çalışacağından emin olmalısınız.

Örneğin yalnızca ofis ve yazı işlerinde kullanacağınız bir bilgisayara 32 GB bellekleri koymanıza gerek yok. Zira muhtemelen 24 GB’lık kısmını hiç bir vakit kullanmayacaksınız. Benzeri bir formda, anakart ve işlemci seçimlerinizi de gereksiniminize nazaran belirlemelisiniz, bu sayede bütçenizi öteki kesimlerde verimli bir biçimde değerlendirebilirsiniz.

İşlemci

İşlemci, sistemimizin beynini oluşturacağı için, ekran kartından sonra muhtemelen bütçemizin büyük bir kısmını burada kullanacağız. Ama pek çok kişi uzun yıllar kullanacağım o halde en düzgününü almalıyım formunda bir niyetle Intel i7’ye yahut Ryzen 7 serisine yöneliyor.

Yanlış bilinenin bilakis, bilgisayar oyunlarında asıl performansı CPU değil GPU’dan alırız. Bu sebeple i5 ve R5 modellerinden almanız performansta kayda kıymet bir düşüş olmadan size büyük para tasarrufu yaptıracaktır. Üstelik burada cebinizde kalacak parayı ekran kartı hissesine eklerseniz işlemciden gelecek performans kaybının en az 5-6 katını kazanabilirsiniz.

Örneğin 12. jenerasyon bir i7 yahut 5. jenerasyon Ryzen 7 işlemcinin yanına GTX 1660 GPU alacağınıza, i5 ve R5’i tercih ederek ekran kartında RTX 2060’ı alabilirsiniz. Ama oyun değil de iş odaklı bir bilgisayar düşünüyorsanız işler tam zıddı olacaktır. Yani render üzere CPU’ya yük bindiren süreçler yapacaksanız, bu durumda i7 ve R7, hatta i9 ve R9 işlemcilerini alarak ekran kartından kısmak çok daha mantıklı olacaktır.

RAM

Sistem toplarken, olmazsa olmaz modüller arasındad RAM’ler birinci sıralarda yer alıyor. Şu anda bir kasa toplayacaksanız, bilhassa oyun ve iş odaklıysa en az 8, tercihen de 16 GB belleğe sahip olması gerekiyor. Kaldı ki artık yeni çıkan oyunlar, en düzgün işlemci ve ekran kartını kullansanız dahi 8 GB’ın altında bir kıymeti kabul etmiyorlar.

Ama yapılan bir öteki yanılgı da tüm RAM slotlarını doldurmak zorunda hissediyor oluşumuz. Örneğin anakartımızda 4 adet bellek yuvası mevcut ve sırf 1’i yahut 2’si dolu. Şayet ki sisteminiz 16 GB ise ve RTX 3080 yahut 3090’lı sistem toplayacak kadar büyük bir bütçeye sahip değilseniz, 32 GB yahut 64 GB üzere bir kıymet hayli gereksiz olacaktır.

Lakin şayet sisteminize 32 GB’lık belleklerden alacaksanız, bunu 2 adet 16 GB yerine, 4 adet 8 GB’lık bellek olarak yapmanız ve sistemi çoklu kanal olarak çalıştırmanız yararlı olacaktır. Bir başka kıymetli bahis ise mHz ve Cl kıymeti. Bunlar çalışma frekansı ve gecikme oranını milisaniye olarak bize bildiren bedellerdir.

Şayet AMD işlemcili bir sistem topluyorsanız, mHz pahasının yüksek olması sizin için bir avantaj olacaktır. Cl pahası nispeten daha değersizdir. Lakin Intel işlemcili bir sisteminiz varsa durum tam aksine dönüyor. Cl kıymeti 14 yahut 15 olan RAM’leri tercih etmeniz, 3200 yerine 3400 mHz olanı almanızdan daha uygun olacaktır. Lakin yeniden de 3000 mHz üstü ve 17 Cl altındaki belleklerde fazla para harcamamanız daha akla yatkın olabilir.

SSD

Bilgisayar sistemlerinde az bilinen ve tecrübenizi direkt olarak etkileyen bir öteki öge da SSD’dir. İşlemci ve ekran kartı sisteminizin performansını artıyor olabilir. Ancak suratını SSD ve HDD belirler. Dilerseniz 500 GB yahut 1 TB’lık HDD alıp aygıtın hafızasını yüksek tutabilirsiniz. Lakin uygun fiyatlı bir SSD alıp Windows’u ona yüklemeniz, sistemin açılıp kapanma suratı başta olmak üzere kullanımınızı kağıt üzerinde en az 10 kat, gerçek kullanımdaysa 4-5 kat hızlandıracaktır.

Alışılmış burada bütçeyi ne kadar tuttuğunuz epey değerli. Dediğimiz üzere, en makûs ihtimalle 120 GB’lık SATA SSD alarak Windows’u buraya yükleyebilirsiniz. Lakin direkt olarak tıpk bir RAM üzere anakarta takabileceğiniz ve neredeyse 1.5-2 katı fiyata çıkabilen M2 SSD’lerden alırsanız, süratiniz kağıt üstünde 50 kata kadar artabilir.

Örneğin, yüksek süratli bir HDD saniyede 80 Megabayta kadar evrak okuyabiliyor. Lakin M2 SSD’lerin suratları 3 bin hatta 5 binlere kadar çıkabiliyor. Mesela GTA 5’in açılış mühleti 5 dakikayı bulan düşük süratli HDD kullanılan bir bilgisayarda süratli bir M2 SSD ile bu süreyi 10 saniyeye kadar düşürülebilirsiniz.

Anakart

Kullanıcılar genelde işlemci ve ekran kartına daha fazla bütçe ayırabilmek için anakartı önemsemezler. Hatta 10 bin liralık bir ekran kartı ve 5 bin liralık işlemci alırken, 600- 700 TL’lik anakartlara yönelirler. Ama daha sonra işlemcileri beklenen performansı vermediğinde üzülebilirler.

Bunun ekseriyetle Intel’in K serisi ve AMD’nin X serisi (overclock yapılabilir) işlemcilerini alıp daha sonra anakarta gelince H ve B kodlu modelleri alan bireylerde görüyoruz. Şayet yüksek performans almak istediğiniz hatta bu sebeple overclock yapmak istediğiniz bir işlemciniz varsa, en düşük Z serisi bir anakart almalısınız. Aksi takdirde sisteminiz tam verimlilikte çalışsa bile donanımların ferdî performansları hiç bir vakit azamî pahası görmeyebilir.

Güç kaynağı

Şayet bir oyuncu yahut iş bilgisayarı topluyorsanız, modüllerin performansı ve güç tüketimine nazaran bir güç kaynağı seçmelisiniz. Bu noktada bizim teklifimiz en az 500 ile 700 W ortası bir model almanız tarafında olacaktır. Lakin sahiden yüksek performans veren bir sistem olacaksa, 1000 W ve üzeri tercih edilebilir.

Ancak en değerli detay malesef bu değil. Pek çok kişi Watt bedeli yüksek olduğu için gördüğü birinci uygun fiyatlı güç kaynağını çabucak alarak büyük bir kusur yapıyor. Lakin 80 Plus gold yahut bronze serfitikalı bir aygıt seçmelisiniz. Aksi takdirde sistem stabil çalışırken anlık güç kesintileri yaşayabilir yahut en ufak elektrik kesintisinde kasanızın ziyan görmesine sebep olabilirsiniz.

Siz bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Dünyanın en büyük araba üreticileri ortasında olan Tesla, her geçen gün bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Şirket yayınladığı yeni güncellemelerle birlikte elektrikli arabalarına eşi gibisi görülmemiş özellikler ekliyor.

Geçtiğimiz günlerde şirket, araba sahiplerinin aracın kameralarını takip etmesine müsaade vermişti. Bu özellik sayesinde araba sahipleri arabaları park halindeyken aracın kameralarını görüntüleyebiliyorlar. Yeni yayınlanan güncellemeyle gelen özellik de bu sistem kadar farklı.

Tesla, Etkin Gürültü Engelleme özelliğini duyurdu!

Tesla, yeni jenerasyon Model X ve S modellerinin ön koltuklarına bir çift mikrofon yerleştirmişti. Bu mikrofonlar bugüne kadar çalışmıyordu. Fakat yakın vakitte yayınlanan 2021.44.5 güncellemesi ile Faal Yol Gürültüsü Azaltma sistemi devreye girdi ve ön koltuklara koyulan bir çift mikrofonlar da çalışmaya başladı.

Bu mikrofonlar sayesinde araç, yol gürültüsünü azaltabiliyor . Bu yeni sistem şu an kulaklıklarda gördüğümüz faal gürültü engelleme özelliğiyle birebir formda çalışıyor. Tesla’nın savına nazaran hali hazırda aracın ses sistemi yolculara sessiz ortamlar sunuyor. Yeni gelen özellik sayesinde bu durumun daha güzel olacağı söyleniyor.

İşin aslına bakarsak arabalarda bu özellik birinci kere kullanılmıyor. Lexus LS, Cadillac XTS, Infiniti Q60, Lincoln Continental ve Honda Accord üzere modellerde de bu özellik bulunuyor. YouTube’da Tesla kullanıcıları tarafından yapılan testlere nazaran bu sistemin pek de işe yaramadığı, yalnızca çok az bir fark yarattığı sav ediliyor.

Bu özellik yalnızca yeni jenerasyon Model X ve Model S arabalarında bulunuyor. Yani yeni güncellemeyle birlikte bu özellik Tesla Model 3 ve Model Y üzere arabalara gelmedi. Lakin şu anki testlerdeki sonuca bakarsak araçların güzel bir sonuç alabilmesi için çok daha fazla mikrofona gereksinimleri var. Çok sayıda mikrofon ile gürültü engelleme özelliği uygun bir hale gelebilir.

Pekala, sizin kanılarınız neler? Sizce bu özellik faydalı olur mu? Yorumlarınızı ve görüşlerinizi aşağıda bizlerle paylaşmayı unutmayın.