Uygulama Oteli’nde plânlı ve 3 gün sürecek terbiye programının açılışında konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe, malûmat, ilim ve teknolojinin dünyaya şekil verdiğini hatta hakim olduğunu söyledi.

Akmeşe, “Bu atlas her döneminde böyle olsa beraberce içinde bulunduğumuz dönemde evvelki dönemlerden sayı henüz fazla önem kazanmış merkezde. Teknolojik gelişme o kadar hızlı ki bu ayak uyduranlar ve yerde teknolojiyi oluşturanlar dünyaya şekil veriyorlar. Biz görgücülük ve teknolojiyi üreten tek toplum olmak zorundayız. Bizlerin yerde coğrafyada başımız sert tek şekilde varlığımızı sürme ettirebilmemiz için yerde güce sahip olmamız lazım. Bu bile nitelikli, yetişmiş insan kaynağı ile olur. Öğretmenliğin amacı bile nitelikli insan yetiştirmektir zaten. Bu terbiye o nedenle sayı önemlidir.” niteleyerek konuştu.

TÜBİTAK Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Özkan ise özellikle lise ve ortaokul öğretmenlerinin proje yazmalarını hedefleyen tek emek yaptıklarını belirtti.

3 gün süresince farklı üniversitelerden gelecek akademisyenlerin katılımcı öğretmenlere proje hazırlanma ile ilgili eğitimler vereceğini müfit Özkan, “Yalova, genelde proje hazırlayıp TÜBİTAK’a sayı bile proje sunan tek il olumsuzlama ama geçen yıl referans sayısında tek artım gözlemledik. Bu projeler arasında toprak sergisine gelecek kapasitede tek proje yoktu. Ben alınacak yerde eğitimle içildikten Yalova’dan bile sayı güzel projelerin çıkacağını, yerde projelerin önce toprak sergilerinde ardındar Türkiye genelinde plânlı sergilerde basamak alacağını düşünüyorum.” dedi.

Öğretmenlere sertifikalarının verilmesi sonrası başlayan terbiye, Bölge Koordinatör Yardımcısı Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şehnaz Baltacı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Öztürk, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Tay ve Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Camadan tarafından veriliyor.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

Bakanlıktan yapılan tanımlamaya göre, ülke genelinde en kaliteli fındıkların yetiştirildiği şehirlerden Giresun’bile, Avrupa Birliği INNOFOOD Projesi kapsamında, Gıda Araştırma, Test ve Analiz Merkezi (GATAM), fındık kurutma uzlaştıran ve lisanslı fındık deposu, entegre tek proje olarak hayata geçiriliyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, konuya ilişkin değerlendirmesinde, GATAM’ın, bölgenin en yetişkin test ve tahlil merkezi olduğunu ve yerde yıl içinde faaliyete başlayacağını ifade etti.

GATAM’ın yaklaşık 1000 metrekare kapalı saha üzerinde kurulu tek tesis olacağına dikkati cazip Varank, merkezde fındığın yanı sıra çay, süt ürünleri, sebze, meyve ve çokluk ürünlerinin dahi test ve analizlerinin yapılacağını belirtti.

[Fotoğraf: AA]

Fındık kurutma uzlaştıran, 6 saatte yaklaşık 2 ton fındık kurutma kapasitesine sahip

Fındık kurutma aracının bile Türkiye’dahi tek ilk olacağını tamlayan Varank, “Fındık kurutma uzlaştıran, bölgenin en yetişkin ihracat ürünü olan fındığın en rengi kayıp ve en yüksek kaliteyle kurutulmasını sağlıyor. 6 saatte yaklaşık 2 ton fındık kurutma kapasitesine sahip. Araçla, ürün kayıplarının en organ indirilmesi hedefleniyor.” ifadesini kullandı.

Bakan Varank, Giresun’bile INNOFOOD Projesi ile kurulumu süren tesis ve sistemlerde incelemelerde dahi bulundu. Projenin tek ayağını Giresun’un oluşturduğuna işaret fail Varank, INNOFOOD Projesi ile Avrupa Birliği ve Türkiye’dahi henüz katma kıymetli yiyecek ve içecek ürünlerinin geliştirileceğini söyledi.

[Fotoğraf: AA]

Fındık kurutma aracını bile proje kapsamında Giresun Ticaret Borsası ile geliştirdiklerini nâkil Varank, söz konusu aracın, güneş panelleriyle, yeşile ve çevreye saygılı tek şekilde fındığı kuruttuğu sınamak paylaştı.

Varank, aracın yerde sene kullanılmaya başlanacağını ifade ederek, “Fındık yerde şehir için önemli ve kıymetli. Fındıkla ilgili çalışmalara Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak dayanak vermeye sürme ediyoruz. GATAM ve kurutma aracına AB ile beraberce yaklaşık 9 buçuk milyon ekü dayanak verdik” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’dahi ilk ve tek: Lisanslı fındık deposu

Lisanslı fındık deposunun bile Türkiye’dahi ilk ve tek olduğunun altını çizen Varank, vatandaşların ürünlerini burada saklayabileceğini aktardı.

Varank, ayrıca lisanslı depoya konulan ürünler üzerinden vatandaşların bankadan uygun kredi kullanabileceğine dikkati çekerek, ürünün karşılığında kırılan belgeyle ticaret yapabildiğini dahi belirtti.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

Elektrikli arabaların hayatımıza girmesiyle, şoförsüz araba tecrübesi de kıymet kazanmaya başladı. Google’ın birinci önemli adım attığı bu kesim, Tesla otonom sürüş ile bir adım öteye geçti. Geçen sene itibariyle geleceğin araba teknolojisi için birçok firma şoförsüz araba testleri yapmaya başladı. Son ortaya çıkan sayılara bakılırsa, tam otonom sürüş deneyleri rekor yol katetti.

Şoförsüz arabalar yalnızca Kaliforniya’da 6 milyon kilometre yol katetti

Google’ın 2014’de başlattığı tam şoförsüz araba deneyleri meyvelerini vermeye başladı. Daha sonra Waymo ismini alan robotaksi teşebbüsü, Kaliforniya sokaklarında en çok görülen şoförsüz araba teşebbüsü. Buna nazaran Google şoförsüz araba projesi Waymo, bu yıl Kaliforniya eyaletinde 3 milyon 700 kilometrenin üzerinde yol katetti. Waymo bildiğiniz üzere birinci robotaksi denemelerini San Francisco’da gerçekleştiriyor. Lakin bu denemelerin ne vakit devreye gireceği aşikâr değil. Testlerin yoğunluğuna bakılırsa Waymo robotaksi hizmeti için yeni maksat Kaliforniya olabilir.

Waymo’nun akabinde başka değerli robotaksi projesi Cruise bu rekoru takip etti. Buna nazaran General Motors ve Honda’nın işbirliğinde devam eden proje Kaliforniya içinde 1 milyon 400 bin kilometre yol katetti. Bu iki kıymetli proje eyalette yer alan testlerin yüzde 80’lik kısmını gerçekleştirdi.

Yeniden iki şirket yaptıkları şoförsüz araba testlerinin birçoklarını da Kaliforniya hudutlarında gerçekleştirdi. Cruise robotaksi projesi ise Waymo’nun bir adım önünde. Buna nazaran proje geçen hafta San Francisco sokaklarında birinci sefer halka açılmak için çalışmalara başladı. Teşebbüsün çok yakında hizmete giren birinci robotaksi projesi olması bekleniyor.

Bu iki şirketten sonra en çok yol testi yapan firma ise Pony.ai teşebbüsü oldu. Buna nazaran teşebbüs 490 bin kilometreden fazla yol katetti.

Tam otonom sürüş sunan projeler rekor yol katetmiş olsa da bu alınan yollar sırasında araçlar devre dışı kalabiliyor. Bu devre dışı kalma oranı ise aslında projenin ne kadar başarılı olduğunu ortaya koyan sayılar ortasında. Buna nazaran Waymo, bin 609 kilometre yani 1000 mil başına 0.126 devre dışı kalma durumu bildirdi. Buna nazaran Waymo toplamda 292 defa devre dışı kaldı. Bu şirketin 2020’de açıkladığı 21 devre dışı kalma durumuna nazaran epeyce fazla.

Cruise ise devre dışı kalma oranı ile çok daha güzel bir durumda. Buna nazaran robotaksi projesi 1.000 mil başına 0.003 devre dışı kalma oranına sahip. Bu manada proje 20 devre dışı kalma durumu bildirdi.

Robotaksi projeleri ve şoförsüz araba sizce hakikaten de başarılı mı? Yorum ve görüşlerinizi haberin altına ve SDN Forum’a bekliyoruz.

Bir periyot epeyce tanınan olan Olli şoförsüz minibüs projesi, tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı. Birinci olarak 2016 yılında karşımıza çıkan 3D baskı ile üretilen proje o periyotta büyük ilgi topladı. Lakin Olli otonom minibüs projesini hayata geçiren Local Motors, iflas kararı aldı.

3D Olli 2.0 otonom minibüs, bu yıl yollarda olacaktı

Olli, 2016 yılında Maryland National Harbour’da ortaya çıkan şoförsüz minibüs projesi, o devirde büyük ilgi topladı. Otonom olarak çalışan projede yer alan her bir modül 3D baskı ile elde edilecekti. Muhakkak inme ve binme noktaları üzerinde çalışan proje, birinci periyotlarda hibrid bir motora sahipti. Son olarak 2020 yılında Olli 2.0 ile büsbütün elektrikli motora geçen proje, sürpriz bir halde son buldu. Alışılmış ki projenin son bulmasının temel sebebi projenin sahibi olan Local Motors’un iflas etmesi.

Aslında Ekim 2020’de yapılan Olli 2.0 duyurusu sonrası, Local Motors’tan proje ile ilgili hiç bir bilgi gelmedi. Şu an için şirketten resmi bir açıklama yapılmış değil. Lakin şirketin satış ve müşteri ilgileri sorumlusu Chris Stoner, 14 Ocak itibariyle şirketin kapanacağını açıkladı.

Olli, şoförsüz minibüs projesinin ikinci versiyonunu geçen bahar Toronto’da birinci deneme sürüşlerine başlayacaktı. Lakin bu test sürüşlerinin başlamaması tahminen de şirket için birinci tehlike çanlarının çaldığının ispatı. Şu anda şirketten bir açıklama gelmemiş olsa da dünyada devam eden Covid-19 salgının bu iflas kararında tesirinin olma ihtimali yüksek.

Olli, hem 3D yazıcı ile gövde ve temel modülleri üretilen hem de büsbütün şoförsüz yapısıyla, son yılların en heyecan veren projeleri ortasındaydı. Bir devir yolcu taşıma görüntüleri trend haline gelen Olli, bilhassa tatlı dizaynıyla ilgi odağı oldu.

Şoförsüz araç projeleri için ilham kaynağı olan proje, Tesla üzere şirketlerin de bu pazara yönelmesi sonrası eski popülaritesini kaybetmeye başladı. Bu manada projeyi büsbütün elektrikli hale getiren Local Motors, buna karşın Tesla üzere elektrikli araba devleriyle yarışamadı.

Apple, geçtiğimiz yıl maliyet nedeniyle OLED ekranlı iPad Air üretimini iptal etmişti. Teze nazaran, Apple ile Samsung muahede sağlayabilirse 2024 yılında piyasaya sürülecek iPad modellerinde Samsung OLED panel kullanılacak.

Pandemi süreciyle başlayan çip ve tedarik krizleri, akıllı telefon üreticilerinin projelerini rafa kaldırmasına sebep oldu. Geçtiğimiz yıl sızıntılar ile gündeme gelen OLED iPad Air da krizden nasibini aldı.

Samsung, Apple iPad Air için OLED ekran üretecek savı

Şirketin OLED ekranlı iPad Air konusunda parlaklık ve dayanıklılık tasası taşıdığı belirtiliyor. The Elec’e nazaran, Apple projeye yine başlamak istiyor.

Samsung, proje başlangıcında tek katmanlı panel üretmek için kolları sıvadı. Apple’ın dayanıklılık ve parlaklık nedeniyle iki katmanlı panel isteği projenin rafa kaldırılmasına sebep oldu.

Proje maliyetinin düşürülebilmesi için Samsung’un yeni ekipman satın alması gerekiyor. Bu yüzden Apple’ın Samsung Display’e vereceği sipariş sayısının ortalamanın üstünde olması bekleniyor.

Bahis hakkında açıklama yapan The Elec, “Güney Koreli ekran paneli üreticisi, bilindiği üzere Japon Ulvac ile işbirliği içinde. Ulvac, geçen yıl Gen 8.5 IT OLED panelinde kullanmak için yeni bir makine geliştirmeye başladı. Organik materyalleri tam olarak alt katmana yerleştirmek için kullanılan ince metal maskeler (FMM) ile birlikte ekipman, Gen 8.5 IT OLED paneller için gereken kıymetli bir teknoloji.” tabirlerine yer verdi.

Samsung’un Apple ile muahede sağlaması halinde 2022’nin üçüncü çeyreğinde gerekli tüm ekipmanları sipariş etmesi bekleniyor. 2023 yılında teslim edileceği iddia edilen ekipmanlar ile üretime başlandığında 2024’te piyasaya sürülecek iPad modelleri OLED ekran ile kullanıcılara sunulacak.

Bir öbür rapor ise Apple’ın panel konusunda LG ile de görüştüğünü öne sürdü. Ekim ayında LG’nin iPad için iki katmanlı panel çalışmalarına başladığı tez edildi.

Bilinen tarihte birinci olimpiyat oyunlarının oynandığı Olympia artık sanal olarak var! 2 bin yıl evvel insanların bir ortaya gelerek çeşitli oyunlar düzenlediği yeri birinci haliyle gezmek gerçek olmasa da mümkün. Microsoft, kelam konusu site alanını yapay zeka teknolojisini kullanarak yine inşa etti. Proje kapsamında Microsoft, Yunanistan Kültür ve Spor Bakanlığı’yla ortak çalıştı.

Olympia neredeyse birinci günkü hali gibi!

Microsoft ve teknoloji firması Iconem, kıymetli bir kültürel çalışmaya imza attı. İki şirketin çalışması sonucunda Olympia’nın birinci halinin sanal yine inşası ortaya çıktı. Şirketler, bunun için yapay zekadan faydalandı.

İki şirket, antik sitenin bugünkü haliyle yüz binlerce imgesini hem yer hem de drone tabanlı kameralarla çekti. Akabinde bu fotoğrafları Microsoft AI ile dijital modellere dönüştürdüler.

‘Ancient Olympia: Common Grounds‘ projesi için yüzlerce uzman birlikte çalıştı. Çalışmanın sonucunda Olympia, dijital tekrar inşa ile artık konuklarını ağırlamaya başladı. Ayrıyeten proje kapsamında Zeus Tapınağı ve Olimpiyat Stadı da dahil olmak üzere 27 anıt daha yine canlandırıldı. Bunlar ortasında, ünlü heykeltıraş Phidias’ın atölyesi ve Hera Tapınağı da var.

Birinci Olimpiyat Oyunları’nın yaklaşık 2 bin 800 yıl evvel M.Ö. 776‘da Olympia’da gerçekleştiğini belirtelim. Ayrıyeten oyunlar milattan sonra 393’e kadar her dört yılda bir tekrar etti. Tahminen de M.S. 425’te Zeus Tapınağı yanana kadar sürmüş olabilir.

Common Grounds, web arayüzünün yanı sıra Android ve iOS uygulamaları Atina Olimpiyat Müzesi’ndeki bir Microsoft HoloLens 2 standında kullanımda. Microsoft’un kültürel sponsorluğunda gerçekleştirilen yapay zeka ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin kullanımı yoluyla dijital inşa projesi, eşsiz ve sembolik arkeolojik alanı tanıtıyor.

Bu ortada, 3D (3 boyutlu) çalışmada binaların her biri, Yunanistan Kültür ve Spor Bakanlığı arkeologları tarafından ihtimamla yine inşa edildi. Dünyanın her yerinden ziyaretçiler, antik Olympia bölgesini sanal olarak ziyaret edebilir. Artırılmış gerçeklik teknolojisi sayesinde herkes tarihi birinci günkü haliyle görebilir.

Microsoft lideri ve lider yardımcısı Brad Smith, “Antik Olympia’yı dijital olarak muhafaza projesi kültürel mirasta çarpıcı bir muvaffakiyettir.” dedi.