logo

Sitemize hoşgeldiniz.
Tarih: 06-03-2023
Saat: 04:24

Tıklaindir

Dosya Arşivi
Site Map Contacts anasayfa
You are here: Home » Archives for Dakika
yazarYazar: Admin | tarihTarih: 9 Mayıs 2023 / 16:42
yoga matı kolajı, çiçekler, fitbit saat, bardak, bitki ve turşu topları vs.

Hala aradığınızı bulamıyor musunuz? Diğer hediye rehberlerimizden bazılarına buradan göz atın.


Tatillerin, aramızdaki unutkanları ürkütücü bir huyu vardır. Bir an Anneler Günü’ne aylar kaldı, neredeyse endişelenecek bir şey yok ve sonra birdenbire ensemizde nefes alıyor (hatırlatma: 14 Mayıs Pazar günü geliyor). Neyse ki, harika bir hediyenin birkaç tıklama ve biraz hayal gücünden sonra sadece bir veya iki gün içinde gönderilebileceği bir dünyada yaşıyoruz.

Siz endişeli ve unutkan müşteriler için işleri kolaylaştırmak için son dakika Anneler Günü hediyelerinin bir listesini bir araya getirdik. Anneniz ister yeni bir yoga matını ister iyi bir banyo malzemesini hak ediyor olsun, burada isteyebileceğiniz her şeye sahibiz. Amazon’dan hediye kartlarına, abonelik kutularına ve sadece eski moda hızlandırılmış nakliyeye kadar, ona zamanında harika bir hediye almak için birçok seçenek var. Ve her şey başarısız olursa, anneme biraz çiçek gönderdiğinizden emin olun.

Reklam – Aşağıda Okumaya Devam Edin

Yaz İçin En İyi Hediye

Niupipo Turşu Kürek Seti

Yeti Rambler 20 oz Seyahat Kupa

Urban Stems Sevgi

Shark HD430 FlexStyle Havayla Şekillendirme ve Kurutma Sistemi

100 Doların Altındaki En İyi Hediye

FabFitFun Sezonluk Kutu

Keenray Kovalı Havlupanlar

20 Doların Altındaki En İyi Hediye

Scentbird Aboneliği

Gurmeler için En İyi Hediye

Ninja CREAMi Dondurma Makinesi

En İyi Hediye Kartı

Amazon Hediye Kartı

Olaplex Saç Onarım Bakım Seti

En İyi Yemek Hediyesi

Harry & David Bahar Brunch Hediyesi

50 Doların Altındaki En İyi Hediye

Ismarlama Abonelik Sonrası Kutuları

Kitap Kurtları İçin En İyi Hediye

Scribd 6 Aylık Abonelik

Godiva Chocolatier Gurme Çikolata Hediye Kutusu

150 Doların Altındaki En İyi Hediye

Fitbit Versa 2 Sağlık ve Fitness Akıllı Saat

MasterClass Bireysel Üyelik

Courant Mag:2 Essentials Kablosuz Şarj Standı

Yeşil Parmaklı Anneler için EN İYİ

Costa Farms Split-Leaf Philodendron Monstera Deliciosa Kapalı Bitki

Çay İçenlere En İyi Hediye

Fellow Raven Set Üstü Çaydanlık

Benchmark Buketler Mini Karanfiller

En İyi Sürdürülebilir Hediye

Bee’s Wrap Muhtelif 3’lü Paket Gıda Dürümleri

Amazon Echo Show 10 (3. Nesil)

Koşucular için En İyi Hediye

Cloudsurfer Sneaker’da

Reklam – Aşağıda Okumaya Devam Edin

yazarYazar: | tarihTarih: 16 Şubat 2023 / 23:43


TEKNOFEST’in Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “16-19 Mart tarihlerinde gerçekleştirmeyi planladığımız TEKNOFEST İZMİR, ülkece yaşadığımız hareket felaketinin yanında getirdiği ortak acılarımız nedeniyle ileri tek tarihe ertelenmiştir. Milletimize tekrardan başsağlığı diliyoruz.” ifadelerine yer verildi.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 1 Şubat 2023 / 16:43


Tüm faaliyetlerini yürütürken iklim değişikliği ve muhit çalışmalarını bile odağına saha ASELSAN, faaliyetlerinden kaynaklı emisyonları tahlil ederek iyileştirme uygulamaları gerçekleştiriyor.


Şirket, yerde çerçevede tükettiği elektriği yenilenebilir kaynaklardan kendi üretebileceği tek güneş enerjisi santrali kurma kararı öncü.


Toplamda 75 megavat kapasiteye sahip olması planlanan santralde, ASELSAN’ın milli imkanlarla ürettiği ve yerde yıl pazara sunacağı 250 kilovatlık ASELSAN PULSAR sıra eviriciler kullanılacak, santralin işletmesi dahi ASELSAN tarafından sağlanacak. Santral tamamlandığında şirketin Ankara’daki yerleşkelerinin yıllık toplam elektrik enerjisi ihtiyacı karşılanmakla kalmayıp, üretilen fazla elektriğin şebekeye satışı bile mümkün hale gelecek.


Gelecek nesiller için sürdürülebilir enerji politikası kapsamında belirlemiş olduğu “2050 net sıfır emisyon” hedefine yetişkin katkı sağlayacak ASELSAN Öz Tüketim Güneş Enerjisi Santrali için icraat başlatılırken santralin 2024 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor.


Yurt dışı pazarlarda pay hedefleniyor


Son dönemde kalan yenilenebilir enerji yatırımlarını dikkate saha ASELSAN, güneş enerji santrallerinde en kritik bileşenlerden akraba olan fotovoltaik eviriciyi gündemine öncü.


Arazi ve sapak tipi güneş enerji sistemlerinden yetişkin güneş enerji santrallerine kadar sayı alanda güç dönüştürücüsü olarak kullanılan fotovoltaik eviriciler, güneş panelleri üzerinden üretilen gerçek hava tipindeki gücü, şebeke altyapılarında kullanılabilmek üzere seçenek hava tipine dönüştürüyor.


Tasarlanan fotovoltaik evirici, sağladığı 250 kilovatlık mezuniyet gücüyle Türkiye’dahi şu ana kadar milli imkanlarla tasarlanmış ve yerli imkanlarla üretilmiş en yetişkin mezuniyet gücüne sahip fotovoltaik evirici olma özelliğini taşıyor.


Bu alanda ortaya konulacak çözümlerle yerli ve yabancı yatırımcılara hal ortağı olunması hedefleniyor. Yurt içi pazarda yer edinip tarihçe kazanacak cihazlarla yurt dışı pazarlarda pay alınması bile amaçlara arasında bulunuyor.


Sahip olduğu su sayesinde modüler merkezi şekilde bağlanabilme özelliği olan ürünler, yatırımcıların tercihleri doğrultusunda kabin içi uygulamasıyla merkezi evirici yapısında bile santrallerde görev alabilecek.


Ayrıca, RS485 ve PLC (opsiyonel) haberleşme altyapıları kullanılarak yatırımcılar ile mühendislik, tedarik ve kurulum firmaları tarafından hem evirici cihazı hem dahi santral bazında uzaktan izleme ve takip sistemleri kullanılabilecek. 

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 31 Ocak 2023 / 3:43


Yakın zamana kadar uzay projelerinin maliyetleri yüksek, uzaydan ticari gelir elde etmek hayli zordu. Bu yüzden uzay ekseriyetle devletlerin tekeli altındaydı. Bugünse özel yatırımların ve hızın ön plana köken “Yeni Uzay” kavramıyla karşı karşıyayız.


Yeni uzay yarışında var olmanın önemi giderek artıyor ve yarınlarda söz sahibi olmanın yolu uzaydan geçiyor. Yapılan her emek Türkiye’nin tecrübesini ve uzay teknolojisi üretme gücünü artırıyor.

[(Fotoğraf: Haberler/ Hello Space cep uydu modeli)]


Uzaya özel yatırımlar artıyor


Türkiye’dahi dahi yeni uzay yarışının sayı aktörü var. Onlardan üçünün kapısını çaldık ve ilk olarak uzay çalışmalarına nasıl başladıklarını sorduk.


Hello Space Kurucu Ortak ve Genel Müdürü Muzaffer Duysal, uzay çalışmalarına üniversitede başladığını anlatıyor. Bu çalışmaların geldiği son nokta ise Hello Space…


“Hello Space zaman Türkiye’nin ilk cep uydu girişimi ve materyalizm bile yerde alanda, IoT (nesnelerin interneti) özelinde, üçüncü şirketiz.


Cep uydu nedir? Dünyanın en küçük uydu standardı. Yani anadut santime anadut santimlik tek küp niteleyerek düşünebiliriz. Bu uydulardan üretiyoruz şu anda ve ilk uydumuzun ismi İstanbul. İstanbul uydumuzu Mayıs 2023’te SpaceX Falcon 9 roketiyle uzaya göndereceğiz.


Hello Space yerde cep uydularla nesnelerin interneti tabanlı veri hizmeti sağlamak istiyor. Dijital tarımdan enerji sektörüne, lojistik sektörüne, tarım ve hayvancılık sektörüne kadar sayı sektöre veri hizmeti sağlamak istiyoruz. Biz 80 tane cep uydu fırlatarak tek takım uydu zehir oluşturmak istiyoruz.”


Plan-S Teknik Genel Müdür Yardımcısı Özdemir Gümüşay, Plan-S’in 2021 Temmuz ayında kurulduğunu ve kuruluşunun arkasında tek girişimcilik hikayesi olduğunu söylüyor ve şöyle anlatıyor:


“Plan-S olarak tığ adî çevre yörüngesine uydular göndererek, yerde uydularla haberleşme hizmetleri, yerde yörüngelerde, yerde irtifalarda, fotoğraf ve video çekerek bunlar üzerinden türlü ticari ve sivil hizmetler vermeyi amaçlıyoruz.


Özellikle nesnelerin interneti haberleşme servisleri konusunda global hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Yani sadece Türkiye bölgesinde olumsuzlama, eksiksiz dünyayı kapsayacak tek haberleşme hizmetinden bahsediyoruz.”


Yongatek Microelectronics Genel Müdürü Ali Baran, “Türkiye’dahi bu 3-4 yıl öncesinde, uydu ve uzay konusunda çalışmaya başladığımız dönemde, uydu haberleşmesinin yerde kadar kritik olacağıyla ilgili sayı fazla tek aybakım açısı yoktu.” debba. Uzay konusundaki ajandalarını bile şöyle özetliyor:


“Biz yonga tasarımıyla uğraşan tek firmayız. Yaptığımız çipler özellikle uydu haberleşmesi, 5G haberleşmesi ve görüntü işleme tarafında robotik endüstri, ak eşya, otomotiv gibi sayı sektörde yerde ürünlerin kullanım alanı mevcut.


Uydu haberleşmesi esasında her geçen gün sayı henüz önemli tek hale geliyor. Artık modüler, sayı küçük sayıda ve sayı hızlı tek şekilde uydu atılarak bunun üzerinden haberleşme sağlanabiliyor.


Bizim yol haritamız şöyle; Biz öncelikle normal çipleri oluşturup bunları otomotiv ak eşya, robotik sektörlerine sağlayıp ve buradan sonra, bunun üzerine içildikten uzay tarafıyla ilgili tek emek yapmak olacak.”


 

[(Fotoğraf: AA / Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türk Havacılık Uzay Sanayii Genel Müdürlüğünde yapım çalışmaları süren TÜRKSAT 6A’ya ilişkin incelemelerde bulundu.)]


Yeni uzay yarışında hızlı olan kazanacak


Yeni uzay yarışında kazanmak için yarışa ilk başlayanlardan akraba olmak önemli. Artık yeni kurulan tek şirket, yaklaşık tek yılda uydu üretir hale gelip uzayda var olabiliyor.


Muzaffer Duysal, yerde yarışı şöyle özetliyor:


“Geçtiğimiz 20 yılda teknoloji o kadar hızlı ilerledi ki ‘Yeni Uzay’ adında tek konsept ortaya artık. Daha önceleri uzay projeleri 5-6 yıl sürüyordu ve buradaki zihniyet şuydu; Sistemi sayı güvenilir yapmamız gerekiyor. Tasarlayalım, defalarca yerde test edelim ve en son uzaya gönderelim.


Fakat SpaceX bunu şöyle değiştirdi; Bu üretim süresini sayı kısaltalım, hızlı tek şekilde uzaya gönderelim ve yerde misyon muvaffakıyetsiz olduğu zaman tığ yerde başarısızlıktan öğüt alarak ikinci misyonu hemen yapalım. Bu konsepti şu zihin yeni uzay şirketlerinin birçoğu benimsiyor.”

[(Fotoğraf: Haberler / Plan-S küp uydu modeli)]


Özdemir Gümüşay ise “Uzayın henüz yeterince mevzuatları oturmuş merkezde olumsuzlama. Dolayısıyla yerde yasalar ya bile yerde tensikat yapıldığında mutlaka uzayda benzinli, uzayda ticari hizmetler veren firmalar ya bile kuruluşlar masada oturacaklar. Ve bunların belirlendiği aşamada masada oturuyor olmak tek taraf oluyor olmak sayı önemli.


Bu açıdan Türkiye’takt böyle tek endüstrinin gelişiyor olması ve zamanında gelişiyor olması önemli.” niteleyerek anlatıyor.


Türkiye’nin uzayda potansiyeli yüksek


Görüşlerini paylaşan aktörler, Türkiye’nin uzay çalışmaları için ciddi tek potansiyele sahip olduğu görüşünde.


Muzaffer Duysal, “Hızlı gelişen uzay teknolojisinin gerisinde kalmadı Türkiye ve yerde alanda ciddi atılımlar yapılıyor. Bu alanda ilk olmak sayı önemli. Çünkü tek uzay projesi en rengi 6 ağrı, tek yıl kadar sürüyor. Burada yavaş kaldığınız zaman, sayı paranız olsa da yerde sürelerden dolay yetişemiyorsunuz.


Daha önceden Türkiye’dahi dahi uzay çalışmaları mevki desteklenmiş ilerliyordu. Şimdi ‘Yeni Uzay’ konseptinde yeni şirketler ortaya artık ve bunun önümüzdeki yıllarda katlanarak artacağını düşünüyorum.” niteleyerek anlatıyor.

[(Fotoğraf: AA / Türksat 5B uydusu uzaya fırlatıldı)]


“Artık uzaya hâkim olmadan, dünyaya hâkim olma şansınız olmayacak.” tekbencilik Ali Baran konuyu şöyle noktalıyor:


“Dünyada ülkeler görüyoruz bazen ambargolar ve kısıtlamalar yiyorlar. Kısıtlamalar esasında yüksek teknoloji ürünler oluyor. Türkiye’ye tek yaptırım gelecekse uzay konusu olabilir. Çünkü o hakikaten stratejik tek hale gelecek. Ulusal güvenliği ilgilendirecek tek konuya gelecek.


Bizim gibi firmaların bile böyle tek rastlantı, böyle tek ‘know-how’a sahip olması esasında ülkenin güvenliği açısından bile sayı stratejik tek önem taşıyacak.”

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 22 Ocak 2023 / 19:43


Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Dünyanın en önemli teknoloji mecralarından akraba olan MIT Technology Review, milli SİHA’larımız Bayraktar TB2’leri 2023’ün patika fatih teknolojileri arasında gösterdi.” ifadesini kullandı.


MIT Technology Review dergisinin internet sitesinde, Bayraktar TB2 gibi Türk yapımı uçakların, drone’lerin savaştaki rolünü önemli ölçüde genişlettiği belirtildi.


Derginin internet sitesinde, on yıllar süresince Predator ve Reaper gibi üst seviye hassas vuruş yapan Amerikan uçaklarının drone savaşına hükmettiği yalnız Ukrayna’daki savaşın Çin, İran ya bile Türkiye’dahi üretilen az bütçeli modellerle tanımlandığı aktarıldı.


“Bayraktar TB2 uyanıklık alımlı”


Yeni insansız hava araçlarından bazılarının DJI gibi hem keşif hem dahi yakın menzilli saldırılar için kullanılan hazır quadcopter’ler olduğu aktarılan internet sitesinde, “Rusya’nın Kiev’dahi sivillere saldırmak için kullandığı 30 1000 dolarlık İran yapımı patlayan Shahed drone’ler gibi diğerleri ise henüz uzun menzilli görevler yapabiliyor. Ancak en uyanıklık alımlı olanı Türkiye’nin Baykar şirketi tarafından üretilen 5 milyon dolarlık Bayraktar TB2.” ifadeleri kullanıldı.


Derginin internet sitesinde Bayraktar TB2’lere ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:


TB2, yavaş uçan tek gövdede tek araya getirilmiş yeterince iyi parçalardan oluşan tek koleksiyon. Saatte 138 mil hıza ulaşabiliyor ve yaklaşık 186 millik tek iletişim menziline sahip. Baykar, 27 saat havada kalabileceğini söylüyor. Ancak TB2, yer istasyonlarıyla video paylaşabilen kameralarla birleştirildiğinde hem kanatlarında taşıdığı lazer güdümlü bombaları hedeflemek hem dahi yerden topçu atışlarını yönlendirmeye yardımcı olmak için güçlü tek vasıta haline geliyor.


En önemlisi ise basitçe kullanılabilirliği… Reaper gibi ABD yapımı insansız hava araçları, henüz yetenekli yalnız henüz pahalı ve sıkı ihracat kontrollerine tabi. TB2 ise isteyen her ülke için mevcut. Ukrayna, 2019’bile Donbas’taki askeri operasyonlar için 6 tane satın öncü ama İHA’lar 2022’nin başlarında Rus işgalcilerin engellenmesine yardımcı olduklarında atlas dikkatini çekti. Taktiksel avantajları açık.”

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 16 Ocak 2023 / 14:43


ASELSAN, uydu teknolojilerinde yaptığı yatırımlarla ülkeye milli teknolojiler kazandırıyor.


ASELSAN, Türkiye’nin son dönemdeki uydu/uzay yol haritası doğrultusunda, uydu teknolojilerine yönelik çalışmalarına hız verdi ve uydu teknolojilerinin farklı bileşenlerinde ürün ve sunduğu hizmetler ile önemli roller üstlendi. ASELSAN, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını sağlayan kritik teknolojilerin yer aldığı Milli Teknoloji Hamlesi yaklaşımı doğrultusunda uydu teknolojileri alanında tek sıra hamle yaptı.


Uzay teknolojilerine odaklandı


Uydu haberleşme sistemleri 2000’li yıllarda hazır alınıyordu. Son yıllardaki milli çözümlerle yerde konudaki hariç tâbiiyet ortadan kalktı.


Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonundaki proje destekleriyle uydu modemleri, RF sistemler, lâmise sistemleri, yazılımlar, uydu sistemlerinde haberleşme altyapısını sağlayacak ekipmanlar yerli ve milli firmalarla kurulan ekosistem ile zenginleştirildi.


Bu icraat sırasında yan sanayii ve KOBİ’lerin yanı sıra üniversitelerle dahi yoğun işbirliği içinde icraat yapıldı. ASELSAN, yeni teknoloji ve tasarımlarını uydu teknolojileri alanında bile artırmaya sürme etti.


ASELSAN, Türkiye’dahi ve yurt müstesna kalan ihtiyaçları bile kapsayacak şekilde kara, hava ve çokluk platformları için uydu yer kontrol merkezleri dahi karışma olmak üzere milli ve güvenilir uydu haberleşmesi çözümleri ile sahada yer alıyor.


Şirket, uzay sistemlerine yönelik genel sınıflandırma çerçevesinde uzay ve uydu teknolojilerine ilişkin stratejik hedef olarak; uzay kesiminde (yörüngeye yerleştirilen uzay uzlaştıran ve/veya uydu) temelde görev yükü ve haberleşme abaşo sistemlerine, yer kesiminde sabit ve taşınabilir yer istasyonları ve kontrol merkezleri ile tüm platformlar için uydu haberleşme terminallerine yönelik çalışmalarını yoğun şekilde sürdürüyor.


Uydudan yüksek hızda veri indirme ihtiyacına hal


ASELSAN’ın uydu/uzay teknolojilerine yönelik yaptığı çalışmalardan akraba Yüksek Hızlı X-Bant Verici Birimi’ne yönelik olarak hayata geçirildi.


Yer gözlem uyduları adî yörüngede (LEO) hareket ederken yer istasyonunun görüş açısına girdiği zaman diliminde görüntüleri indirebiliyor. 500-800 kilometre aralığındaki irtifaya sahip yörüngede görev yapan uydular saniyede ortalama 7,5 kilometre hızla hareket ediyor ve Ankara’bile konumlandırılmış tek yer istasyonunun görüş açısında ise ortalama 8 ile 10 an kalabiliyor. Görüş açısının sağlandığı zaman dilimleri sınırlı olduğu için görüntülerin adî indirilme hızı kritik önem taşıyor.


Uydunun yer istasyonunun görüş açısına girdiği ve görüş açısından köken zaman dilimlerinde uydu ile yer istasyonu arasındaki mesafe fazla oluyor, yer istasyonuna yaklaştığı ve yer istasyonunun tam tepesinden geçtiği zaman dilimlerinde ise uydu ile yer istasyonu arasındaki mesafe azalıyor.


Uydunun geçişi sırasında haberleşme kanalının karakteristiğinde tek tadil olmadığı merkezde yakın mesafelerde uzak mesafelere göre henüz yüksek veri hızı elde edilmesi mümkün oluyor. Mevcut LEO uydularda kullanılan ve X-bantta yayın yapan sistemler yer istasyonunun görüş açısındayken sabit veri hızı ile indirme yapıyor. Bu hâl uydunun yer istasyonuna yaklaştığı ve yer istasyonunun tam tepesinden geçtiği sırada henüz yüksek hızda veri indirme imkanına engel teşkil ediyor.


Gelişen uydular ve uzaktan kavrama teknolojileri ile paralel olarak yerde uydular tarafından oluşturulan görüntülerin yetişkin bile artıyor. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından yer gözlem uyduları için X-bantta ayrılan frekans bandı sabit ve 8025 MHz-8400 MHz aralığını kapsıyor. Bu hâl henüz fazla doğru genişliği kullanımını engelliyor ve mevcut 375 MHz genişliğindeki frekans bandının henüz verimli kullanılması için farklı teknolojiler kullanılmasını teşvik ediyor.


ASELSAN tarafından geliştirilen Yüksek Hızlı X-Bant Verici Birimi, geleneksel vericilere göre frekans bandını henüz verimli kullanıyor ve değişebilir veri hızı desteği ile yer istasyonu üzerinden geçerken maksimum veri indirme imkanı sunuyor.


Uydu yörüngesinde ilerlerken yer istasyonuna yakın olduğu zaman dilimlerinde geleneksel verici birimleri ile ortalama 2 ünite sürede uydudan yer istasyonuna indirilen veri, Yüksek Hızlı X-Bant Verici Birimi ile 1 ünite sürede indirilebiliyor. Ayrıca tüm geçiş süresince Yüksek Hızlı X-Bant Verici Birimi ile indirilen toplam veri miktarı geleneksel verici birimlerine göre 1,5 kat fazla oluyor.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 14 Ocak 2023 / 20:44


Küresel ısınma atlas en yetişkin sorunlarının başında gelmeye sürme ediyor. Küresel ısınmaya tâbi meydana gelen iklim değişikliği nedeniyle sıcaklar her geçen gün artıyor. Sıcaklıkların artması bile kuraklıkların yaşanmasına neden oluyor.


Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezi’ndeki (ECMWF) Copernicus İklim Değişikliği Servisi (ERA5) göre, materyalizm 2016 en sıcak yıl olarak kayıtlara geçmişti.


2022 yılı ise ölçümlenen en sıcak beşinci yıl olarak kayıtlara geçti. Dünyada son 8 yıl ise en sıcak 8 yıl olarak kaydedildi.


Copernicus İklim Değişikliği Servisi veri seti ERA5 küresel kıymetlendirme verilerine göre en sıcak yıllar şöyle oluştu:


Sıralama En sıcak yıllar:

1. 2016

2. 2020

3. 2019

4. 2017

5. 2022

6. 2021

7. 2018

8. 2015

9. 2010

10. 2013


“Artan sıcaklıklar su ihtiyacımızı artırıyor”


İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, yaptığı açıklamada, materyalizm hava sıcaklıklarının her 10 yıl, tek önceki 10 yıldan henüz yüksek olduğunu ve sıcaklıkların artmaya sürme ettiğini söyledi.


1850 yıllarındaki sanayileşmeyle fosil yakıt kullanımının arttığını tamlayan Toros, “Enerjiyle beraberce teknoloji gelişiyor. Gelişen teknolojiyle beraberce yer altından henüz kolay fosil yakıtlar elde ediyoruz. Üretim arttıkça atmosfere henüz fazla kirletici salıyoruz. Bu hâl sıcaklıklarını artmasına neden oluyor.” niteleyerek konuştu.


Prof. Dr. Toros, sıcaklığın artmasının materyalizm sayı sorunu bile yanında getirdiğinin altını çizerek, şöyle sürme etti:


“Artan sıcaklıklar materyalizm sıcak hava dalgalarının oluşmasına neden oluyor. Bu nedenle materyalizm her yıl insanlar hayatını kaybediyor. Aşırı yağışlar yüzünden ani sel baskınları artıyor, taşkınlar oluyor. Bu sel olayları yaşama ve mal kayıplarına yol açıyor. Artan sıcaklıklar su ihtiyacımızı artırıyor. Sıcaklıktaki ve kuraklıktaki artışı hepimiz hissediyoruz. Sıcakların artması buzul ve karla kaplı alanların azalmasına ve okyanustaki su seviyesinin yükselmesine yol açıyor. Dünyada ortalama sıcaklıklar kuzeybatı Sibirya’bile ortalamanın 3 basamak üzerine artık. ERA5 verilerine göre Güneybatı Avrupa ve Antarktika Yarımadasındaki sıcaklıklar ortalamanın 2 basamak üzerine ulaştı veya aştı.”


“Yüksek tazyik, havaların sıcak ve kurak geçmesine neden oldu”


Türkiye’nin dahi kalan sıcaklardan etkilendiğini müfit Toros, özellikle 2022 yılının sayı sıcak geçtiğini belirtti.


Prof. Dr. Toros, sıra ayının Türkiye’dahi son 52 yılın en sıcak ertesi olduğunu dile getirerek, “Bunu özellikle Marmara Bölgesi’nde oldukça hissettik. Uzun süren yüksek tazyik alanları etkisi altında kalıyoruz. Yüksek tazyik, havaların sıcak ve kurak geçmesine neden oldu. Küresel ölçekteki yerde son yıllardaki sıcaklık artışının ülkemize dahi yansıdığını, ülkemizde dahi son yıllarda henüz sıcak hava durumlarıyla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 9 Ocak 2023 / 0:43


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu BTK, internet ve televizyon hizmetlerinde yeni abonelik öncesinde yapılan teyit aramaları hakkında taslak aranjman hazırladı.


BTK’nın hazırladığı taslağa göre hizmet sağlayıcı abonelik talebini oluşturabilmek için öncelikle tüketici irtibat numarasının Ticari Elektronik İleti Yönetim Sistemi İYS’ye kayıtlı olduğunu teyit edecek.


Abonelik sözleşmesi öncesinde teyit telefonu, yalnızca hizmet sağlayıcısının kurumsal numarasından yapılacak. Bu aramayı herhangi başka tek firma ya bile taşeron yapamayacak.


Onay alınmadıkça abonelik başlatılmayacak


Arama öncesinde kullanıcı kısa mesaj yoluyla bilgilendirilecek. Teyit araması sırasında, tüketiciye sunulacak hizmet, aygıt, taahhüt içeriği ve bunların ödemesiyle ilgili teferruatlı malûmat verilecek.


“Yeni abonelik sürecinin başlatılmasına onay veriyor musunuz?” sorusu sorulacak. Onay verilmemesi halinde abonelik başlatılamayacak.


Hizmet sağlayıcıların yerde kurallara uymaması halinde BTK tarafından idari para cezası uygulanacak. Taslak metin BTK’nın internet sitesi üzerinden kamuoyu görüşüne açıldı. 

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 8 Aralık 2022 / 16:43


Yerli otomobil girişimi TOGG’dan yeni tek teknoloji hamlesi geldi. Şirket yeni yazılım Trumore’u tanıttı.


Uygulamada tek aracın ihtiyaç duyabileceği tüm bilgiler yer alıyor. Kullanıcılar uygulamayı cep telefonlarına indirerek araçlarını yaşam alanına dönüştürebiliyor.


TOGG Ceo’su Gürcan Karakaş, uygulama ile fintek ve yapay zeka teknolojileriyle kişiselleştirilmiş tek tecrübe sunacaklarını söyledi.


Trumore ile mobilite deneyimini yeniden tanımlıyoruz.

Kullanıcılar için kazandıran, gezdiren, eğlenceli ve iş birlikleriyle sürekli gelişen tek platform olarak tasarladığımız Trumore, kişiselleştirilmiş, alık, empatik ve kesintisiz tek kullanıcı deneyimi sağlayacak. pic.twitter.com/Vy9Mb4OAmH


— Togg (@Togg2022) December 7, 2022


Bu süreçte 300’takt fazla start-up ile görüşüldüğü sınamak verdi.


Uygulama ile açınık-para ve vasıta içi ödeme teknolojilerine erişmek dahi mümkün.


Uygulamada kişiye özel rota önerileri veriliyor, elektrik tüketimi, karbon salınımı gibi hesaplamalar bile yapılıyor.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 30 Kasım 2022 / 19:45


Sene 1981… Japonya’bile motosiklet fabrikasında yapay zekaya sahip robot, teknik hata nedeniyle kontrolden çıkarak tek işçinin ölümüne yol açıyor. Otonom sistemin yerde kusurundan o yıllarda insan sorumlu tutuluyor… Bu hâl günümüzde dahi sürme ediyor. Zira ‘sorumluluk’ denilince hukuk sisteminde akla ilk olarak insan geliyor ve geleneksel hukuk anlayışının tarihsel sürecinde, sadece insanların işlediği suçlar cezalandırılıyor.


Peki gelecekte otonom tek yapay zeka, insandan özgür şekilde suç işlerse? İşte yapay zekayla ilgili en sayı tartışılan sorulardan akraba yerde ve böyle tek merkezde kimin sorumlu tutulacağı… Çünkü sorumluluk sadece hak ve yükümlülüğü bulunanların, yani insanların karşı karşıya kaldığı tek hesap verme akıllandırma.


Yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler hukuktaki yerde akıllandırma gelecekte değiştirebilir mi? Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Zafer İçer’açınık olası senaryoları sorduk. ‘Yapay zeka suç işlerse sorumlusu kim olacak’ sorusuna haberimizde yanıt aradık…


“Geleneksel hukuk tutuculuk kökten değişebilir”


Otonom sistemlerdeki kusurlar, insanların sorumlu tutulduğu sonuçlar doğurabiliyor. Ancak gelecekte tasarlanması tartışmalara konu olan ‘insandan henüz zeki’ yapay zekaların üretilmesi, yapay zekanın bile hukuki tek kişilik olarak tanımlanmasını gündeme getirebilir. Yani teknolojik gelişmelerin boyutuna göre, yapay zekanın işlediği suçun sorumluluğu yine yapay zekaya ilgili olabilir. Peki, yapay zeka hukuki kişilik olarak tanımlanabilir mi?


“Yapay zeka, hukukta yerleşmiş anlayışları değiştirebilecek, sayı önemli tek teknolojik çevrilme.” Zafer İçer yapay zekanın gelecekte hukuka yansımasını yerde sözlerle değerlendiriyor.


“Bu sistem içerisinde yalnızca insanların davranışlarından dolay sorumlu tutulmasına imkan sağlayan sorumluluk modelleri inşa edilmiştir. Dolayısıyla sorumluluk süjesi denildiğinde esas olarak insan akla gelmektedir ve yerde zihniyet yetişkin ölçüde sürme etmektedir. Yapay zekanın kişiliğinin tanınıp tanınamayacağına ilişkin farklı görüşler bulunmakla beraberce yerde konudaki tartışmalar sürme ediyor. Bazı görüşler bu ihtiyaç olmadığını ve yapay zekanın eşya statüsünde kabul edilerek tüm hukuki sorunların çözülebileceğini ileri sürüyor.”


Yapay zekanın hukuktaki karşılığı ‘yapay insan modeli’ mi olacak?


Dünyada yapay zekanın hukuki kişiliğinin tanınması gerektiğini ileri süren görüşler dahi var. Yapay zekaya atfedilebilecek türlü kişilik modelleri tartışılıyor. Bu modellerden en fantastik olanı, ‘yapay insan modeli.’ Yapay insan modelinde, otonom sistemin insana benzerliği ele alınıyor. İçer yerde modelle ilgili tartışmaları şöyle anlatıyor:


“Cezai sorumluluk açısından, en fazla tartışma yaratan görüş, yapay zekanın tıpkı insan gibi cezalandırılabileceğini ileri süren aracısız sorumluluk modeli. Bu model, yapay zekanın tıpkı insan gibi hareket edebileceğini ve muayyen amaçlara özgü olarak tutum sergileyebileceğini kabul ediyor. Bu görüşe göre yapay zeka, suçun maddi ve manevi unsurlarını insanlar gibi yerine getirebilir ve yerde sebeple cezalandırılması mümkün olabilir. Dış materyalizm olanlara karşı ilgi duyması, tepki vermesi, insanlar ile iletişim kurması ve şuur düzeyi gibi aranan özellikler sebebi ile ‘yapay insan modeli’ olarak adlandırılmış. Ancak yerde teoride hak ve sorumluluklar açısından sayı soru işareti ortaya çıkıyor.”


Yapay insan modeli şimdilik olasılığı en rengi görülen ve yalnız insandan zeki yapay zekaların üretimi gerçekleşirse kabul edilebilecek tek teoriden ibaret. Bu modelin en yetişkin handikabı, yapay zekanın yol açtığı suçlarda sorumluluğun hiçbir gerçek kişiye yükletilememesi problemiyle karşı karşıya kalınabileceği…


Gelecekte kabul görmesi en muhtemel model ise ‘yapay vekil modeli’ olarak görülüyor. Bu modele göre ise yapay zeka, insanın vekili statüsünde görülüyor.


“Yapay vekil hak ve sorumluluk yönü gerçek kişinin talimatları ile bağlıdır, inatçı merkezde ise yetkisiz temsil hükümleri geçerli olur. Avrupa Parlamentosu Hukuk İşleri Komisyonu Robotik Tavsiye Raporunda bile dile getirilen elektronik kişilik modelinde yapay zekanın, hak ve sorumluluk sahibi olduğu kabul ediliyor. Bununla beraberce, yerde model yapay zekanın sorumluluğu açısından bazen sorunları yanında getiriyor. Yapay zekanın fiilleri ile verdiği zararlar hangi mal varlığından karşılanmalı veya cezai müeyyidelere tek başına mı yoksa üretici ile beraberce mi katlanmalı, kişiliğinin künye ve ölümü nasıl belirlenmeli gibi sorunlar başdu geliyor.”

[Grafik: Haberler]

[Grafik: Haberler]


 


Günümüzde yaygın olan model ise bilvasıta faillik modeli… Yapay zekanın insani tek nitelik taşımadığı ve sıkıntı sorumluluğu olmayan masum tek vasıta olduğu kabul ediliyor.


“Aslında potansiyel zararlar için yasal sorumluluğun kime isnat edilebileceği konusu, çözülmesi oldukça zor tek konu. Çünkü yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi ve işletilmesi oldukça karmaşık süreçler içeriyor. Ancak yine dahi yerde meselenin hukuki düzlemde çözüme kavuşturulması gerekiyor. Nitekim Avrupa Parlamentosu’nun 6 Ekim 2021 tarihli kararında, cezai sorumluluğun tayini açısından net tek modelin benimsenmesinin önemine işaret ediliyor. Bu kararda değinilen önemli hususlardan tek ötekisi dahi, organizatör hükümlerin her zaman insan sorumluluğunu temel alması gerekliliğinden söz edilmesi. Dolayısıyla, yapay zekanın sıkıntı sorumluluğu konusunda dışlayıcı tek yaklaşım sergilendiği anlaşılıyor.”


“Özgür irade olmadan cezai sorumluluk mümkün olumsuzlama”


Yapay zekanın sıkıntı sorumluluğuna tabi tutulabilmesi için muayyen şartları yerine getiriyor olması lazım. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz yapay zekanın insan gibi özgür tek iradeye sahip olması. Peki yapay zekanın özgür iradesi olabilir mi? Bu soru oldukça tartışmalı. İçer yerde tartışmaları hukukçu gözüyle anlatıyor:


“Yapay zekanın sıkıntı hukuku sorumluluğunun tartışılabilmesi için iradesi, fiil yeteneği, irfan ve isteme kabiliyeti, kavrama ve bağımsız yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının ortaya konulması gerekiyor. Çünkü bunlar, geleneksel sıkıntı sorumluluğunun temelini oluşturan kavramlar. Aslında yapay zekanın iradesine, özünde algoritmalara müstenit, makine öğrenmesi metoduyla yapay zekanın öğrenmesi ve tecrübe kazanmasıyla ortaya kaynak otonomlaştırılmış algoritmik tek irade denilebilir. Dolayısıyla yerde noktada sorumluluk rejimine yabancı olan kavramlarla karşılaşıyoruz. Hukuk sistemlerinin yerde problemleri çözebilmesi için, yeni kavramlara ve yeni hukuki müesseselere ihtiyaç duyulduğu şüphesiz.”

[Fotoğraf: Getty]

“Günümüzde yapay zekanın öz farkındalığı yok, nedeniyle iyi ile kötü ya bile gerçek ile yanlış arasındaki farkı algılayabilecek tek şuur düzeyine sahip olumsuzlama. Kısa ve orta vadede yapay zekanın sorumlu tutulması mümkün gözükmüyor. Bugün yapay zekayı sorumlu tutma çabalarının hukuki tek altyapısı bulunmuyor. Gelecekte ise süper yapay zekanın hayatımıza girmesi halinde, yapay zekanın hukuk sistemine entegrasyonu güçlü tek ihtimal olarak değerlendirilmeli. Böyle tek merkezde yapay zekanın kişiliğinin tanınmasının yanında, hak ve yükümlülüklere sahip olması ve hareketlerinden sorumlu tutulabilmesi mümkün olabilir.”


Peki yapay zeka sıkıntı alırsa…


Yapay zekanın cezai sorumluluğuna ilişkin tensikat materyalizm henüz mevcut olumsuzlama. Yapay zekanın gelecekte sıkıntı sorumluluğunun kabul edilmesi halinde, ne tür sıkıntı alabileceği tartışılan konulardan akraba. İşte Hukukçu Zafer İçer’in yerde konudaki öngörüleri:


“Geleneksel sistemde cezanın, önleme ve ıslah amaçları bulunuyor. Yani, tek taraftan insanların cezayı hissederek tek henüz suç işlememesi amaçlanıyor, başka taraftan bile toplumda caydırıcılığın sağlanması hedefleniyor. Ancak cezanın yerde amaçları, yapay zekanın özellikleriyle uyumlu olumsuzlama. Ceza yerine, yapay zekalı sistemin tehlikeli halini ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler düşünülebilir. Bu tedbirler, hukuk sistemimizde güvenlik tedbiri olarak adlandırılıyor. Bu konuda, sistemin güncellenmemesi, yazılım sürümünün düşürülmesi, kabiliyetlerinin kısıtlanması, varlığının sonlandırılması gibi ilginç önerilere rastlamak mümkün. Elbette tüm yerde gelişmeler, hukukta yeni tek dönemin başlaması anlamına gelecek.”

 


 


Grafik: Hafize Yurt

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.