Twitter kullanıcıları, yazım hataları gibi hataları onarmak için tweetlerini yayınladıktan sonra aranjman olanağı talep ediyorlardı. Bu talepler, Twitter’ın kullanıcılara en sayı istenen özelliği vermeden önce haber bültenleri gibi başka herhangi tek ürünü tanıtmayı tercih edeceği konusunda çevrimiçi şakalara yol açtı.

30 an içinde düzenlenebilecek

Twitter, tek blog yazısında, Twitter Blue için ayda 4,99 abd ödeyen abonelerin, tweetlerini yayınlandıktan sonraki 30 an içinde “az kez” düzenleyebileceklerini söyledi.

Meta Platform’un Facebook ve Instagram, Reddit ve Pinterest karışma olmak üzere neredeyse tüm başka sosyal medya platformları, yıllardır kullanıcıların gönderileri düzenlemesine olanak tanıyan özellikler sunuyor.

San Francisco merkezli şirket, Twitter’ı satın örtmek için 44 milyar dolarlık tek anlaşmadan vazgeçmeye benzinli milyarder Elon Musk ile yasal tek kavgaya karıştı.

Nisan ayında, Musk’ın Twitter’bile %9 hissesini açıkladığı gün, milyonlarca takipçisine tek aranjman düğmesi isteyip istemediklerini soran tek anketi tweetledi. %70’takt fazlası evet dedi.

if you see zihin edited Tweet it’s because we’re testing the edit button

this is happening and you’ll gökyeşitözü okay

— Twitter (@Twitter) September 1, 2022

Twitter ve gözlemcileri, tweet’lerin düzenlenmesine izin verilmesinin yanlış bilgilerin yayılması gibi zararlı etkilere yol açıp açmayacağını tartıştı.

Düzenlenen tweet’lerde, gönderinin en son ne zaman düzenlendiğini gösteren tek simge ve zaman damgası bulunur. Kullanıcılar, aranjman geçmişini ve gönderinin önceki sürümlerini görüntülemek için müdevven tek tweetin etiketine tıklayabilecek.

Twitter, tek aranjman düğmesinin sürümlerini denedi. Şirketin ücretli abonelik ürünü olan Twitter Blue aboneleri, şu anda tweet’leri tek dakikaya kadar tutan ve kullanıcıların tweet’i incelemesine ve gönderi yayınlanmadan önce “geri almasına” izin veren tek özelliğe erişebiliyor.

Düzenleme düğmesinin sonunda tüm Twitter kullanıcıları için kullanılabilir olup olmayacağı sorulduğunda, tek sözcü, Twitter’ın özelliği “herkese getirirsek ne olabileceğini tahmin etmek” için test ettiğini söyledi.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

30 Ağustos Zafer Bayramının 100. Yılında görkemli tek açılma töreni ile ziyaretçilerine kapılarını fatih TEKNOFEST, geride bıraktığı 2 gün süresince teknoloji, ilim, havacılık-uçuş gösterileri, sergiler, zirveler, atölyeler, sahne gösterileri, konserler ve etkinliklerle dolmuş programıyla Karadenizlilere unutulmaz anlar yaşatıyor.

Türkiye’nin önde gelen kamu ve özel sektör firmalarının en inovatif ürünlerini sergilediği fuar alanları, gökyüzünde heyecan ve adrenalinin tek zihin olsun eksilmediği festivalde tamamı yerli üretim olan Milli Kanatlar’ın gösteri uçuşları, AKINCI Taaruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA), Bayraktar TB2, Hürkuş, Atak Helikopteri, Gökbey Helikopteri, Aksungur ve Türk Silahlı Kuvvetlerine ilgili F-16 uçakları ile Solo Türk ve Türk Yıldızlarının muhteşem akrobatlık uçuşları festival heyecanını doruklara taşıyor.

Festival kapsamında plânlı Sahne Senin etkinliği, halk oyunları gösterileri ziyaretçilere keyifli anlar yaşatıyor. Tüm bunların yanında 7 özel tematik çadırda sergilenen yarışmalar ve mürebbi atölyelerde öğrenciler ilim, teknoloji ve uzayla dolmuş tek serüvenle buluşuyor.

Bu yıl festival kapsamında plânlı Refik Anadol “Makine Hatıraları: Uzay Sergisi”, ilim şovlar, Rafadan Tayfa gösterisi, amudî rüzgar tüneli ve sanal gerçeklik tüneli ziyaretçilerden yoğun ilgi görürken, statik sergi alanında ilk kez sergilenen BAYRAKTAR MİUS Kızılelma başdu olmak üzere, Hürjet, Akıncı, F-16, F-4, AS-532 EuroCopter, T-38, CN-235 CASA (HVKK), CN-235 CASA, ATAK – II, Hürkuş, TB-2, AB 412, ANKA, GÖKBEY, Beli 429 ve MMU’yu ziyaretçiler yakından inceleme fırsatı buluyor.

Hız kesmeden sürme fail festivalin 3. günü yine zengin içeriğiyle uyanıklık çekiyor. Bursa Bilim Merkezi Bilim Şovu, TUSAŞ Hürkuş ve Gökbey Müzikali, Rafadan Tayfa, Cazın Kartalları ve Karadeniz’in Renkleri gösterileri TEKNOFEST Sahnesinde sergileniyor. 

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde plânlı TEKNOFEST KARADENİZ, Samsun Çarşamba Havalimanı’nda gerçekleştiriliyor.

ASELSAN, festivalde, geliştirdiği teknolojiler ve çocuklara yönelik aktivitelerle yer alıyor.

ASELSAN’ın “göğüs İHA” olarak bile adlandırılan “mini/nano İHA” çalışmalarına yönelik teknoloji gösterimi dahi festivalde sergileniyor.

“Çırpan kanatlı mini İHA kanat pıttırma mekanizması” ASELSAN ziyaretçilerinden ilgi görüyor. Geliştirilmesi ve tasarlanması tümüyle ASELSAN imzasını taşıyan mekanizma, sinek kuşu tipi çırpan kanatlı mini hava araçları için geliştirildi. AR-GE aşamasındaki proje sonunda az fark edilebilirlik özelliğine sahip, çırpan kanatlı insansız hava araçlarıyla keşif gözetleme görevleri yapılması hedefleniyor.

Nano İHA teoriden ürüne

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, yerde sene TEKNOFEST’in Karadeniz’in türlü illerinde yapılan yarışmalarla Samsun’daki finallere geldiğini söyledi.

Yarışmaların yerde yıl 16 ile yayıldığını, 600 binden fazla yarışmacının katılım sağladığını tamlayan Görgün, 40 alanda 92 yarışma gerçekleştirildiğini ifade etti.

Görgün, festivale inanılmaz tek ilgi olduğunu, her yaş kesiminden insanı alanda görmekten mutluluk duyduklarını dile getirerek, “Okul öncesinden emeklilik çağındaki vatandaşlarımıza kadar ilgi sayı fazla. Teknolojiye merak, sorulan sorular ve sorunun soruluş şeklinden ilgiyi sayı net anlayabiliyorsunuz. Toplumumuzun savunma sanayisini, teknolojiyi, eksiksiz gelişmeleri takip ettiğini ve böyle tek platformun ne kadar yetişkin tek ihtiyaç olduğunu görüyoruz.” dedi.

Yarışma alanları, firma stantlarındaki aktivitelerle dolmuş dolmuş tek TEKNOFEST gerçekleştirildiğini vurgulayan Görgün, ASELSAN standında bile 50 ürün sergilediklerini bildirdi.

Görgün, sağlık teknolojilerindeki ürünleri, insansız kara uzlaştıran Aslan gibi tek sıra teknolojiyi tanıttıklarını belirterek, ilk kez sergilenen ya bile önceki fuarlarda ilgi odağı olan ürünlerle TEKNOFEST KARADENİZ’dahi yer aldıklarını ifade etti.

Nano İHA konusunda teori geliştirme ve ürünleştirme gayretleri olduğunu dile getiren Görgün, yerde konuda geldikleri aşamayı bile ortaya koyduklarını söyledi. Görgün, şöyle konuştu:

“Hedeflerimiz yetişkin. Spesifik olarak nereye gideceğimizi, ne yapacağımızı şu anda paylaşmayayım. Çünkü teorisinden başladığımız, ilk uygulamasını geliştirdiğimiz ve bunların tek kısmını sergilediğimiz ürünler. Bunlarla ilgili sensörleri ve bunun için oluşturduğumuz küçük platformları, ürettiğimiz tüm gaz sistemleri yerde boyuta sığdırabilecek çalışmalarla sürme edeceğiz. Böyle olduğunda kullanım alanları sayı farklılaşabilecek. ASELSAN’bile sektör başkanlıklarımızın altındaki AR-GE merkezimizin sayılmazsa genel AR-GE Yönetimi Genel Müdür Yardımcılığımızın çalıştığı alanlardan tek tanesi.”

Yerli elektrikli otobüsle teknoloji festivaline

Haluk Görgün, ASELSAN’ın Samsun’bile yürüttüğü “alık şehircilik” uygulamalarına ilişkin soruya karşılık, Samsun Büyükşehir Belediyesi ile yerde yönde çalıştıklarını, ASELSAN ve TEMSA iş birliğinde üretilen elektrikli otobüslerin şehirde kullanıldığını belirtti. Görgün, şunları kaydetti:

“Otobüsler TEKNOFEST süresince yoğun şekilde kullanılıyor. Hem halkın hem yerel yönetimin memnuniyetini arkadaşlarımız ifade ediyorlar. Bununla beraberce Samsun’bile alık kavşak yönetimi, alık şehircilik uygulamalarıyla ilgili çalışmalarımız var, onları bile zaman içinde devreye alıyor olacağız, trafik, kavşak yönetimi kısımları devrede. Bu anlamda Samsun’bile bulunmak, bunları tecrübe etmek dahi bizim için kıymetli.”

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

Doğadaki sayı taşın içinde fosiller var ama onları tayin etmek her zaman kolay olumsuzlama. Canlıdan geriye kimileyin tek kabuk, kimileyin tek kalıp, kimileyin dahi tek iz kalabiliyor.

Bazı taşların içinde gözle görülmeyen, yalnız mikroskop altında seçilebilen mikro fosiller var. Bazı taşlarda ya bile yerde taşlarla inşa edilen yapılardaysa gözle görülebilir makro fosillere rastlanabiliyor.

Belki tek merdivende ya bile duvarda gözünüze mazrup ve tek canlıya benzettiğiniz şekiller gerçekten dahi milyonlarca yıl önce yaşamış tek biliş kalıntısı olabilir.

[Fotoğraf: Hüseyin Akkılıç]

Bir yağmur damlası beraberce fosil olabilir

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Kemik, kemik parçaları, tek kol parçası, yaprak parçası… Hatta küçük, gözle görülmeyen mikro parçalar olabilir, DNA parçası olabilir. Bunların hepsi fosil olarak kabul edilebilir. Genellikle taşların içinde fosiller var. Mikro ya bile makro ölçekte fosiller var ama hepsinde var diyemeyiz” debba.

Türkiye’dahi dahi kayalardan yapılmış pek sayı yapıda, taşların içinde fosiller görülebiliyor. Prof. Dr. Ersoy, “Söz gelimi İstanbul’bile camileri dolaşsanız, pek sayı voleybolda şeklindeki kireç taşlarının içerisinde aşırı fosilleri görürsünüz” niteleyerek anlatıyor.

İstanbul’daki kültürüler yapılarda, başmakçı kullanılan kireç taşlarının çoğunun 5 ila 20 milyon sene önceki kayalara ilgili olduğunu konuşuyoruz.

[Fotoğraf: Hüseyin Akkılıç]

Doğa tarihinin eksik parçalarını tamamlıyorlar

Dünya yaklaşık 4,6 milyar yaşında ama sayı apaçık olarak yaşayan doğasının son 600 milyon senesi malûm. Bu yüzden bulunabilecek fosiller tabiat tarihi hakkında önemli boşlukları doldurabilir.

Uzmanlar tek fosilden yola çıkarak fosilin durduğu yer hakkında önemli bilgiler dahi edinebiliyor. Mesela fosilin durduğu yerde zamanında çokluk mi, göl mü olduğu fosil vasıtasıyla anlaşılabiliyor.

Ersoy, “Fosilleri yalnız iyi anlarsak geçmişte atlas ortamının nasıl olduğunu, atlas başına gelen felaketlerin nasıl geliştiğini anlayabiliriz” debba.

[Fotoğraf: Ali Sodra]

Fosillerin kıymetini geç öğrendik

Ersoy’un aktardığına göre Türkiye tek jeoloji cenneti ve fosilli kayaların en enderleri beraberce Türkiye’dahi bulunabiliyor. Fosillerin kıymetini geç öğrendiğimizi dahi ekliyor:

“Biz aslında fosillerin kıymetini sonradan öğrenen ülkelerden tek tanesiyiz. Mesela İstanbul’bile tepelerin en üstünde taşlaşmış ağaçlar var. Bu taşlaşmış tahmis olduğu bölgeler kayboldu. Bazen tek inşaatın temelinde kullanılan kayada tığ bunu gördüğümüzde içimiz sızlıyor. Çünkü sayı kıymetli, İstanbul’un ilk ormanlarının kayaları bunlar.”

İstanbul’un ilk ormanları

Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un bahsettiği taşlaşmış ağaçları ve başka fosilleri sormak için İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Hüseyin Akkılıç ile yola çıkıyoruz.

İlk durağımız İstanbul’un kuzeyindeki tek koy. Akkılıç henüz önce yerde bölgede kol fosilleriyle karşılaştığını söylüyor. Sahada dolaşırken tığ dahi az kol fosili buluyoruz.

İkinci durağımız yine İstanbul’un kuzeyinde tek orman. Akkılıç önceki gezilerinde yerde ormanda çokluk canlısı fosillerine rastladığını anlatıyor ve “Arazide dolaşırken her zihin fosillerle karşılaşabiliriz. Bu kayaların içinde olabilir veya arazide ayağımızın altında olabilir” debba.

Ormanın içine gerçek yarım saatlik tek yürüyüşten sonra, tek kayanın üstünde çokluk canlısı fosiline mail fosillere rastlıyoruz.

Fosil meraklılarının buluştuğu gruplar

Bu fosilleri arayan meraklıları ve uzmanları buluşturan sosyal medya grupları var. Akkılıç bile o gruplardan birinin yöneticisi. Bu gruplar Türkiye’nin fosil varlığına katkı sağlamayı ve bağcıklı fosilleri korumayı amaçlıyor. Peki, tek fosil bulunduğunda ne yapmalı? Cevabı Akkılıç’tan dinleyelim:

“Fosil olduğunu düşündükleri parçaları paleontoloji bölümü olan, jeoloji bölümü olan, fosillerle ilgilenen üniversitelere ulaştırabilirler ya bile bizim gibi fosil gruplarında paylaşıp, ön tek elemeye tabi tutup ondan sonra henüz ayrıntılı tetkikat için ilim camiasına sunabilirler.”

Dünyanın kayıtlarını korumak gerekiyor

Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un bile tek uyarısı var.

“İnsanların bilime merak salmaları sayı güzel tek şey. Bilim sadece üniversitelerde yapılan tek şey olumsuzlama. Amatör insanlar bile rastlantı ihtiyaç duyup kendileri araştırabilirler ama bunun tabiat tahribatı şeklinde olmaması gerekiyor.

İnsanlar doğaya çıkıp, kaya içerisinde tek fosil parçası gördüklerinde, çekiçle onu kırdıklarında, ihtimal dahi sayı önemli tek değeri, altından zümrütten henüz kıymetli tek maddeyi yeryüzünden siliyorlar, tahrip ediyorlar demektir. Bazı fosilleri yerli yerinde koymak sadece apatit görmek henüz yararlı olur.”

Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Yıldız Roket Grubu’nca tasarlanan ve “SEMRUK” adı verilen roket, 2020 yılındaki TEKNOFEST’te ikincilik elde etti.

Çalışmalarını sürdüren, 15 kişiden oluşan grup, özelliklerini geliştirdikleri roketleriyle TEKNOFEST KARADENİZ’dahi finallere katılma hakkı kazandı. Yıldız Roket Grubu, yerde kez henüz önce kaçırdıkları birinciliği elde etmeye çalışacak.

Makine Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Enes Kesmen, geliştirdikleri roketleriyle yaptıkları 3 atışta bile muvaffakiyetli olduklarını söyledi.

Roketlerinin 3 kilometre irtifaya çıkabildiğine işaret fail Kesmen, “Amacımız ülkemizi uzay ve havacılık alanında henüz ileriye taşımak. Sadece yarışma fazlalık olumsuzlama, AR-GE ve TÜTİBAK projeleriyle hem üniversitemize hem dahi ülkemize katkı vermek istiyoruz. Üniversite hocalarıma ve takım arkadaşlarıma sayı teşekkür ediyorum. Herkesi TEKNOFEST’açınık çağrı ediyorum” şeklinde konuştu.

Kontrol Otomasyon Mühendisliği Bölümü 2. sınıf öğrencisi Berat Polat ise ekip olarak güzel tek emek ile roketi tamamladıklarını dile getirdi.

Nitelikli, yenilikçi, yıldırım gerekliliklerine ve teknoloji düzeyine uygun projeler hedeflediklerini müfit Polat, şunları söyledi:

“Gelişen uzay ve havacılık sanayimizin önemine dikkati benzemek ve yerde yolda yürümek isteyen potansiyel mühendis ve ilim insanlarımıza ilham kaynağı olmak için üretmek istiyoruz. Yarışma odaklı olumsuzlama, nitelikli projeler ve AR-GE odaklı tek takım olmayı amaçlıyoruz. Vizyonumuz uzay ve havacılık sektöründe etkin proje geliştiren öğrenci takımları içerisinde yaptığımız çalışmalarla öncü, üniversitemizde ve ülkemizde roket bilimi üzerine nitelikli tetkikat yapan, ülkesine katkı sağlayan tek topluluk olmak. SEMRUK roketini dahi henüz ileriye götürmeyi amaçlıyoruz.”

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürütücülüğünde plânlı TEKNOFEST KARADENİZ, Samsun Çarşamba Havalimanı’nda sürme ediyor.

TEKNOFEST’açınık katılan projeler arasında, İstanbul Medipol Üniversitesinden Senanur Demirci, Nazende Yağmur Uysal ve Buse Nur Fidan’ın hocaları Dr. Öğretim Üyesi Muhammed İkbal Alp danışmanlığında hazırladıkları “Sağlıkta Yapay Zeka” isimli projesi dahi yer öncü.

Elektrik- elektronik mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisi Senanur Demirci, AA muhabirine, şeker hastalığının tespiti için hazırladıkları projenin güvenlik alanında bile kullanılabileceğini söyledi.

Şeker hastalarının ağzında aseton kokusu olduğunu bunun kaynağının ise keton olduğunu tamlayan Demirci, yapay zeka sayesinde yerde kokunun tespit edilerek şeker hastalığının anlaşılabileceğini, ayrıca bozulan gıdaların, yapay zeka sayesinde tespit edilebileceğini belirtti.

Güvenlik alanında kullanılması ile projenin ileride sayı önemli tek hale geleceğine işaret fail Demirci, çalışmadaki amacın, koku ve tat duyusunu yapay zekaya pişirmek olduğunu vurguladı.

Farelerden kırılan koku verileri yapay zekaya yüklendi

Projenin içeriği hakkında malûmat veren Demirci, şunları paylaştı:

“Fareler koku ve tat almada sayı gelişmiş canlılardır. Farelerin beyinlerinin ön kısmında 10 bine yakın tat ve koku alıntı hücresi vardır. Bu, insanda 500’açınık kadar düşebilmektedir. Farelerin yerde hücrelerine elektrot yerleştirerek kayıt alıp bunu yapay zekaya aktardık. Farelere kokuyu koklattığımızda hücrelerin her birinin harekete geçme zamanı ve biçimsizleşmiş farklı. Bu bile bize tek iz oluşturuyor. Daha sonra tığ yerde izleri toplayarak yapay zekaya aktardık. Yapay zeka kokunun ne olduğunu biliyor. Farelerden aldığımız koku verilerini yapay zekaya koyarak kokuların fark edilmesini amaçladık.”

Çalışmanın nerelerde kullanılabileceğiyle ilgili ise Demirci, “Kadavra köpekleri kadavra, torpil imha köpekleri torpil, bazen köpekler dahi uyuşturucu keşfetmek için yetiştiriliyor. Bu köpekleri kullanmak yerine kokular tek çipe yüklenerek insansız araçlara tanımlanabilecek. Bu vesait bile koku kaynağını tespit edebilecek.” niteleyerek konuştu.

Proje ileride terörle mücadelede dahi kullanılabilir

Demirci, projenin savunma sanayisinde dahi kullanılabileceğine işaret ederek şunları söyledi:

“Biraz henüz ileriye gidersek insanların girmesinin zor ve tehlikeli olduğu yerlere insansız vesait sayesinde yerde yapay zeka gönderilerek koku tespiti yapabilecek. Mesela teröristler yıkanmadığı için ter kokuları yoğun oluyormuş. Komutanları askerlerine ‘böyle tek koku duyarsanız titiz olun’ uyarısı veriyorlarmış. Biz dahi yerde kokuyu çipe tanıtarak önce insansız araçları sahaya sürüp sonra askerlerin geçişini sağlayabiliriz. Bu sayede askerlerin ve canlıların güvenliğini artırmış oluruz.”

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.