logo

Sitemize hoşgeldiniz.
Tarih: 03-19-2024
Saat: 07:32

Tıklaindir

Dosya Arşivi
Site Map Contacts anasayfa
You are here: Home » Archives for Ağustos 2022
yazarYazar: | tarihTarih: 5 Ağustos 2022 / 22:43


Yerli füzeler, alık mühimmatlar, İHA ve SİHA’lar… Savunma sanayinin etkili ürünleri yerli foto dedektörleri ile henüz güçlü. Hedefler tam isabetle vuruluyor.


Foto gaz, çipler gibi yarı iletken teknolojisine dayanıyor. O foto dedektörler TÜBİTAK BİLGEM Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü

bünyesindeki laboratuvarda üretiliyor. Gebze’deki kritik laboratuvar kapılarını Haberler’açınık açtı. 


Dünyada her yıl yaklaşık 1 trilyon tane yonga üretiliyor. Bu her kişi için ortalama 130 yonga söylemek. Yenilenen teknolojilerle dahi yonga kullanımı giderek artıyor.


Özel kıyafetli personel çalışıyor


Türkiye’dahi ise yonga üretimi sınırlı. Ancak stratejik yarı-iletken ihtiyaçlar zaman öncelik. Özgün üretim teknolojileri kullanılıyor. 


YİTAL sorumlusu Aziz Ulvi Çalışkan şu şekilde anlatıyor:


“Lazer arayıcı başlıklarda kullanılan füzelerdeki dedektörleri tığ üretiyoruz ve yüzde yüz başarıları vardır. Bir tane beraberce sıkıntı olmadan hem teslimatta hem vurma doğruluğunda müthiş tek doğruluk ve muvaffakıyet yaşanmıştır. Burada ihaların yerli olması mühimmatın yerli olması yarı iletken dedektörün yerli olması başarıda sayı yetişkin tek etken olmuştur.


İki vardiya ile üretim yapılıyor. Sabah 8 gece 5 arasında zaman vardiya, öğleden sonra 3 ile gece 23 arasında bile ikinci vardiya var. İki vardiyada üretim yapıyoruz. Toplam 55 kişiyiz tasarımda ise 26 arkadaşımız var.”


Laboratuvarda elektronik mühendisleri, kimyagerler ve fizikçiler görev alıyor. Eğitimlerini Türkiye’dahi saha gençler arasından seçildiler.


Üretim 1000 metrekare temiz alanda gerçekleşiyor. Ortama en ufak partikülün girmemesi için önlemler üst düzeyde. Çalışanlar partikülleri önlemek namına kozmetik ürün da kullanmıyor.


Tesiste devre tasarımı, maskeleme, pul üzerinde test, devre testi ve yaşlandırma süreçleri yapılıyor. Ekipler arasında işbirliği üst düzeyde. Personeller operatör titizliliği ile çalışıyor.


200 adımda yonga üretimi


Kimya mühendisi Fatma Betül Akgül Taner ise mikro çipin herhangi tek stres altında olmaması gerektiğini söylüyor:


“Dolayısıyla tek pul üzerine ne kadar sarsıntı verirseniz ne kadar hassas

davranmazsanız onun üzerine o kadar stres olacaktır. Bu stres neyi gösteriyor? Pul yüzeyindeki bükülmeye sebep oluyor. Bu çevrilme dahi oluşturduğumuz mikroçip açısından istenmeyen tek hâl. Dezavantaj tek hâl. O yüzden maksimum hassasiyet ile davranmaya gayret ediyoruz.”


Üretim aşaması 200 adımdan oluşuyor. Mikroskop altındaki kontroller her aşamada tekrarlanıyor. Üretimde hataya yer verilmiyor. 


Mühendis Ahmet Kartal şöyle konuşuyor:


“Teknolojisi yaptığımız iş nano, nano işlem, mikro seviyelerinde sayı küçük işlemler az işlemler yapıyoruz. Çok maliyetli iş. O yüzden hassas tek iş. Herkesin emeği var. Tüm 70 milyonun emeği var. Daha açıkçası milli tek iş yapıyoruz. Hassas olmaya çalışıyoruz.”


YİTAL milli devreleri üretiyor


Akıllı kimlik kartlarının tek kısmında yine YİTAL’in imzası bulunuyor. Türkiye’dahi üretilen ilk mikro işlemci yine yerde laboratuvardan artık. Kaynak kodlardan yararlanılmadı. Askeri projelerde yerde teknoloji henüz bile geliştirilerek kullanılacak. 


Tüm Devre Tasarım Grubu Yöneticisi Yaman Özelçi, “Mikron teknolojisi, yerde uzay

Marsa giden yada F-16 larda bile kullanılan teknoloji. Biz yerde teknolojiye şu zihin erişmiş durumdayız ve şu zihin tamamen kendi hücre kütüphanemiz kendi tasarım akışımız kendi üretimimiz.” dedi.


Yarı-iletken devre elemanlarının elektronik cihazlarındaki maliyeti yüzde 15’lerde. Ancak tüm dünyayı saran yonga üretim sıkıntısı var. Ülkeler sayı yetişkin miktarlarda yatırıma yöneldi. Üretim kapasitesinde Tayvan ilk sırada. Ardından Güney Kore geliyor. Hollanda ise yonga üretiminde kullanılan teknolojide öne çıkıyor.


YİTAL çipe ihtiyaç duyanlar için dahi hazırlıklarını tamamladı. 


3 1000 500 vafor kapasitelerini olduğunu müfit YİTAL sorumlusu Çalışkan, şu şekilde konuştu:


“Bir vafor dediğimiz zaman bahsettiğimiz boyut yerde yüz milimetrelik silisyum vafor

çipin tasarımına tâbi olarak tek vafor bile kaç tane kırmık olduğu kaç tane yonga

olduğu çipin alanına tâbi. Bu burada görüldüğü gibi 200 tane dahi olabilir 1000

tane dahi olabilir. Dolayısıyla 3 1000 500 çarpı 200 dahi diyebiliriz 1000 dahi diyebiliriz.


Maliyet etkinlik açısından sayı sınırlı yalnız savunma sanayi açısından yüksek performans ve rengi miktar gerektirdiği için şuan laboratuvarımız savunma sanayi için hizmet verebilir. Faydalı fark yaratabilir durumdadır kapasite olarak.


Tasarım kiti geliştirdik. Eskiden kendimiz tasarlayıp kendimiz üretiyorduk. Tam özel tekniği ile çalışıyorduk fakat Türkiye’deki tasarım merkezlerine tek proses tasarım kitimiz hazırlanmadığı için hizmet veremiyorduk. Artık yerde yıl proses tasarım kitimiz hazır. İsteyen TÜBİTAK BİLGEM’açınık başvurup bizim proses tasarımız kitimize ulaşabilir kendi tasarımlarını yapar ve tığ dahi üretilebilir.”


Çip teknolojisi içildikten hayatımızın her alanında. Sağlıkta, ulaşımda ve haberleşmede. Özellikle elektrikli araçların hayatımıza girmesi ile ihtiyaç katlanarak artacak. Teknoloji geliştikçe dahi çipler henüz fazla hayatımızda olacak. 


Haber: Hüseyin Günay


Kamera: Mustafa Oğuz

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 5 Ağustos 2022 / 18:43


Medical Park Stadyumu’nda organize edilen TEKNOFEST kapsamında, “Ulaşımda Yapay Zeka”, “Engelsiz Yaşam Teknolojileri”, “Çevre ve Enerji Teknolojileri”, “Sanayide Dijital Teknolojiler”, “Uçan Araba”, “Biyoteknoloji İnovasyon”, “Helikopter Tasarım” yarışmaları yapılıyor.


Etkinlik, T3 Vakfı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Baykar, Cezeri, Tusaş, Aselsan, Tübitak, Tübitak Mam, Sanko Holding ve Beyazay Derneği yürütücülüğünde gerçekleşiyor.


Açılış programına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı ve TEKNOFEST İcra Kurulu Başkanı Mehmet Fatih Kacır, yaptığı konuşmada, TEKNOFEST’in gerçekleştirilmesine katkı sağlayan ve dayanak veren Trabzon Valiliği, Trabzon Büyükşehir Belediyesine ve ilgili kurumlara teşekkürlerini iletti.


TEKNOFEST’in, Türkiye’nin milli hamle yolculuğunun sembol organizasyonu olduğuna işaret fail Kacır, tam özgür Türkiye iddiasının toplumla en güçlü şekilde buluştuğunu ve atlas en yetişkin teknoloji festivalinin düzenlendiğini söyledi.


“Milli teknoloji hamlesi kendini savunma sanayinde en güçlü şekilde ispat ediyor”


Kacır, özellikle yüksek teknolojide kendi ihtiyaçlarını, kendi kabiliyetleriyle karşılayabilen tek Türkiye namına TEKNOFEST’açınık sayı üstün verdiklerine dikkati çekerek, “Milli teknoloji hamlesi kendini savunma sanayinde en güçlü şekilde ispat ediyor, etmeye sürme edecek. Bugün Türkiye kritik ihtiyaçları için başkalarına el fatih, başkalarının desteklerinden yardım uman tek ülke olmaktan çıkmıştır. Bugünün Türkiye’si içildikten yüksek teknolojide en kritik ve stratejik ürünlerini, platformlarını, abaşo sistemlerini, nüve teknolojilerini kendi imkanlarıyla geliştirebilen tek ülke. İşte yerde toprakların evlatları atlas en iyisi insansız hava araçlarını yerde topraklara ve medeniyetimize hediye ettiler. İnşallah yine yerde toprakların çocukları onlardan sayı henüz ötesi işleri önümüzdeki yıllarda milli teknoloji hamlesine sahip çıkarak başarmaya sürme edecekler.” niteleyerek konuştu.


“Dünyayı trafo teknolojilere ekseriyetle genç insanlar imza atıyor”


TEKNOFEST’i gerçekleştirirken en temel iddialarından birisinin dahi savunma sanayisindeki başarıyı teknolojinin başka alanlarına yaygınlaştırmak olduğunu ifade fail Kacır, şöyle sürme etti:


“Tarım, enerji ulaştırma, sağlık, finans teknolojilerinde velhasıl teknolojinin tüm alanlarında savunma sanayinde neyi başardıysak aynısını inşallah muvaffakiyetli olacağız. Bunu gençlerimizle işte yerde alanda toplanan gençlerimizle başaracağız. Biz sayı genç ve canlı tek nüfusa sahibiz. Bizim nüfusumuzun ortanca yaşı 32. Avrupa’nın bazen ülkelerinde ortanca yaşı 47-48’açınık erişti. Dünya’yı yüksek teknoloji değiştiriyor, dönüştürüyor. Dünyayı trafo teknolojilere ekseriyetle genç insanlar imza atıyor. İşte TEKNOFEST’dahi onun için düzenlediğimiz tek organizasyon. Gençlerimizin her alanda yüksek teknolojiyi milli ve özgün olarak geliştirme iddiasını sayı erken yaşlardan itibaren taşıması namına hayata geçirdiğimiz tek iş.”


“5. yılımızda zaman 500 binden fazla yarışmacımız var”


Kacır, 2018’dahi yola çıktıklarında sadece 20 1000 yarışmacı ve 550 1000 ziyaretçiye ulaştıklarına değinerek, “Sadece 5 yıl içerisinde 5. yılımızda zaman 500 binden fazla yarışmacımız var. Yani tribündeki herkesi sahaya indirmeyi başardık. Sadece Türkiye’dahi olumsuzlama zaman biliyorsunuz sevilen ve kardeş coğrafyada Azerbaycan’bile bile TEKNOFEST’i düzenledik. Önümüzdeki yıllarda inşallah yerde heyecanı hem Türkiye’nin başka coğrafyalarına hem dahi başka kardeş ülkelere taşımaya sürme edeceğiz.” ifadesini kullandı.


Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ise TEKNOFEST’in atlas tek numaralı uzay, havacılık ve teknoloji festivali olduğuna işaret etti.


“En önemlisi sporun ve futbolun başkenti diyoruz”


Geleceğin emanet edileceği ayakçak yapacakları çalışmaları hep beraberce göreceklerini nâkil Vali Ustaoğlu, “Bu çocuklarımız ülkemizin ilerlemesinde, kalkınmasında, muasır medeniyetlere çıkmamızda etkin rol alacaklar, Türkiye’nin geleceğine mühürlerini vuracaklar. Trabzon tek tarih, terbiye, ilim şehri diyoruz. En önemlisi sporun ve futbolun başkenti diyoruz. Her zaman ilkleri muvaffak yerde şehir, TEKNOFEST yarışmaları geleceğin ilim adamlarını, yerde şehrin evlatlarını yetiştireceğine meleküt gönülden inanıyoruz.” dedi.


“Gururumuz olan TEKNOFEST için el birliğiyle tek aradayız”


Festivalin Trabzon namına sayı önemli olduğuna değinen Ustaoğlu, şöyle sürme etti:


“Bizleri tek araya getiren ve ayakları yere basmayan yerde en havalı festivalin hem şehrimizdeki gençlere hem dahi yerde alanda emek veren herkese yol göstereceğine inanıyorum. Bugün burada sivil toplum, kamu kurum kuruluşları ve özel sektör temsilcileriyle milli teknolojimizin nişanesi olan, gururumuz olan TEKNOFEST için el birliğiyle tek aradayız. Gece gündüz demeden herkes seferber oldu. İnşallah bizlere dahi yerde gençlerimiz güzel gururlar yaşatacaklarına gönülden inanıyorum.”


Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu bile organizasyona ev sahipliği yapmaktan sayı yetişkin gurur duyduklarını söyledi.


Gençlerle beraberce sayı henüz gelişmiş ve muasır medeniyetler seviyesini transandantal tek ülke olunacağını ifade fail Zorluoğlu, “Ben sizlere ve sizleri yetiştiren ailelerinize, öğretmenlerinize teşekkür ediyorum. İnşallah yerde 3 gün süresince buradaki etkinlikleri, başka taraftan bile mavisiyle, kültürel ve tarihi alanlarıyla Trabzon’u bile doyasıya yaşayacaksınız.” dedi.


Programa, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Muhammet Balta, Adnan Günnar ve Salih Cora, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil dahi katıldı.


7 Ağustos Pazar günü sona erecek TEKNOFEST yarışmalarına 27 1000 79 takımın başvurusunun köken, 427 finalist takım ve 2033 finalist yarışmacının durduğu bildirildi.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 5 Ağustos 2022 / 14:45


İÜ Su Bilimleri Fakültesinin, Dünya Gıda Tarım Örgütünce (FAO) desteklenmiş proje kapsamında, Karadeniz’dahi çokluk salyangozlarının dağılımını sınırlamak için 2 yıl önce başlattığı emek kapsamında ilim insanları, R/V Yunus-S taharri gemisiyle İğneada ve Sinop arasında belirlenen 83 istasyonda örnekler alarak inceliyor.


İÜ Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık ve Su Ürünleri İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdes Saadet Karakulak, 2 yıldır süren projenin ayrıntılarını anlattı.


“Deniz salyangozu Karadeniz’açınık özgü tek tür değildir”


Projeyi Karadeniz’açınık kıyısı olan ülkelerle ortak yürüttüklerini tamlayan Karakulak, “Aynı zamanda tıpkısı protokolü uygulayarak Karadeniz’dahi istilacı tek tür olan çokluk salyangozunun stoklarının belirlenmesine çalışıyoruz. Deniz salyangozu Karadeniz’açınık özgü tek tür değildir. 1950’li yıllarda henüz sayı Japonya, Uzak Doğu’bile olan tek tür. Fakat gemilerin ısıldevimbilimde sularıyla 1950’li yıllarda Karadeniz’açınık giriş yapıyor, giriş yaptıktan sonra Karadeniz’dahi ötede çoğalıyor.” niteleyerek konuştu.


“Deniz salyangozu balıkçılar için iyi”


Prof. Dr. Karakulak, çokluk salyangozlarının henüz sayı çokluk kabukluları gibi canlılardan beslendiğinin altını çizerek, şöyle sürme etti:


“1980’li yıllardan sonra bile içildikten yavaş yavaş Karadeniz ülkelerinde avcılık yapıldığı görülmekte. Japonya başdu olmak üzere Uzak Doğu ülkelerine ihracatı yapılıyor. Biz karışma başka Karadeniz ülkeleri avlamakta. Bu tür Karadeniz için ticari tek tür. Sürdürülebilirliğinin sağlanması için hukuksal stok durumunun izlenmesi, gerekirse bazen tensikat yaparak avcılığının kontrollü olarak yapılması hedeflendiği için ilk önce ilmî araştırmaları yapıyoruz.


Deniz salyangozları Karadeniz’in endemik tek türü olumsuzlama. Ayrıca çokluk salyangozu balıkçılar için iyi. Çünkü avcılığı yapılıyor, ekonomik getirisi var. Fakat çokluk ekosistemi açısından baktığımızda bunlar ak kum midyesiyle beslendiği için o canlılar üzerinde biraz olumsuz etkisi var. Bu yaşayan ilk başdu çoğalsa bile zamanla başka faktörlerin dahi etkisi veya yenilebilir durumlarına göre şu zihin stokları en azından dengede sayabiliriz.”


Deniz salyangozlarının dağılımı ve stok durumunun önemli olduğunu vurgulayan Karakulak, “Bir stoku yönetmek ve sürdürülebilir avcılığını sağlamak için önce o stokun popülasyon dinamiklerini iyi tanımak gerekir. Deniz salyangozu istilacı tek tür olduğu için dağılımı ve yoğunluğunu sınırlamak sayı önemli. Bu projede tığ bunu yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.


“Örnekleri farklı derinliklerden alıyoruz”


İÜ Su Bilimleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Uğur Uzer ise sefer kapsamında henüz önce belirlenen 83 istasyonda incelemelerde bulunduklarını söyledi.


İstasyonlarda CTD cihazıyla su kalitesine baktıklarını müfit Uzer, “CTD cihazıyla suyun içerisindeki çözgülü oksijen değerini, sıcaklığı, tuzluluğu, PH’ı ve geçirgenliği farklı derinliklerde ölçüyoruz. Bu örnekleri farklı derinliklerden alıyoruz. Aldığımız yerde örneklerin yanında algarna kullandığımız için kaynak başka türlere dahi bakıyoruz. Onların bile ağırlıklarını ve boylarını ölçüyoruz.” niteleyerek konuştu.


 


Uzer, toplanan çokluk salyangozlarını kabile gruplarına ayırdıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:


“Ardından çokluk salyangozlarının temizlenmeden önceki ağırlığını alıp sonra tel fırça yardımıyla üzerini temizliyoruz ve tekrar ağırlığını alıyoruz. Bu şekilde üzerindeki canlıların bile miktarını elde etmiş oluyoruz. Sonra tığ yerde rapanaların yaşlarını okuyoruz. Yaş okuma protokolü var, onların yaşlarına baktıktan sonra her yaş baktığımız çokluk salyangozunun farklı ölçümlerini alıyoruz. Daha sonra bile kadın ya bile erkek mi cinsiyetini bakıyoruz. Biz bunları 83 istasyonun hepsinde gerçekleştiriyoruz.”

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.