logo

Sitemize hoşgeldiniz.
Tarih: 03-19-2024
Saat: 08:15

Tıklaindir

Dosya Arşivi
Site Map Contacts anasayfa
You are here: Home » Archives for Temmuz 2022
yazarYazar: | tarihTarih: 31 Temmuz 2022 / 17:43


Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) James Webb teleskobu, Dünya’dan üç milyar ışık yılı uzaklıkta ölmekte olan tek yıldızın patlaması olan ilk süpernovasını ansızın tek şekilde görüntüledi.


Keşif ilim insanlarını heyecanlandırdı.James Webb Uzay Teleskobu’nun NIRCam kamerası, Dünya’dan yaklaşık 3 ila 4 milyar ışıkyılı uzaklıktaki tek galakside ansızın parlak tek nesne tespit etti.

Parlak nesne anadut günlük tek süre içinde karardı ve yerde, yıldızın patlamasından kısa tek süre sonra tamamen şans eseri yakalanmış tek süpernova olabileceğini düşündürdü.


James Webb Uzay Teleskobu süpernovaları sormak için inşa edilmediğinden keşif ilim insanlarını şaşırttı.

[Fotoğraf: Space Telescope Science Institute]


Enerjisi final yetişkin yıldızların patlaması: Süpernova

Süpernova, enerjisi final yetişkin yıldızların şiddetle patlaması olayına deniliyor. Araştırmacılarının bildirdiğine göre, tek süpernovanın parlaklığı Güneş’in parlaklığının yüz milyon katına ulaşabiliyor.


25 Aralık’ta fırlatılmıştı


NASA 25 Aralık 2021’dahi atlas en yetişkin ve en gelişmiş uzay teleskobu James Webb’i uzaya fırlatmıştı.


NASA’nın Avrupa ve Kanada uzay ajanslarıyla ortak çalışmasının ürünü olan Webb, bugüne kadar yapılmış en yetişkin ve güçlü yalnız 31 yaşında olan, emek ömrünün sonuna yaklaşan Hubble Uzay Teleskobu’nun halefi görülüyor.


Evrenin şimdiye kadar kaydedilmiş en yoğun görüntüsü


Uzay çalışmalarında heyecan verici tek gelişme henüz yaşanmıştı. Evrenin şimdiye kadar kaydedilmiş en yoğun görüntüsü yayımlandı.


NASA, uzay teleskobu James Webb’in Dünya’nın yaklaşık 1,5 milyon kilometre uzağında kaydettiği ilk renkli fotoğrafı paylaştı. James Webb Uzay Teleskobu’nun çektiği fotoğraflar uzay bilimi namına tek ilk oldu.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 30 Temmuz 2022 / 17:44


Altınordu ilçesi Tayfun Gürsoy Parkı’nda organize edilen TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nin ikinci günü, TEKNOFEST 5. yıl videosuyla başladı.


Altınordu ilçesi Tayfun Gürsoy Parkı’nda organize edilen TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nin ikinci günü, TEKNOFEST 5. yıl videosuyla başladı


Festivalin ilk gününün anlatıldığı programda, Ordu Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası tarafından konser verildi.


Etkinlikte, “Karma Sürü Simülasyon Yarışması”, “Sürü Robotlar Yarışması”, “Sağlıkta Yapay Zeka Yarışması”, “Jet Motor Tasarım Yarışması”, “Akıllı Ulaşım Yarışması”, “Tarım Teknolojileri Yarışması” ve “Tarımsal İKA Yarışması” sürme ediyor.


Gün süresince türlü etkinliklerin gerçekleştirileceği programda vatandaşlar, stantları gezerek öğrencilerden projelerle ilgili malûmat öncü.


TEKNOFEST KARADENİZ Ordu yarışmaları, yarın Türk Yıldızları’nın gösteri uçuşu ve kapanış programıyla sona erecek.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 30 Temmuz 2022 / 13:43


​​​​​​​Ailesi ve çevresi pek istemese dahi her zaman uzay merakı saldırma olan Yıldız, Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünü bitirdikten sonra, mastırı Hollanda Groningen Üniversitesinde, doktorayı ise Hollanda Leiden Üniversitesinde yaptı. Sonra Amerika’ya giderek, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinde (NASA) göreve başlayan Yıldız, 9 yıldır NASA’bile çalışıyor.


NASA’bile görev yapan sayılı Türk ilim insanlarından akraba olan Yıldız, “Derin Uzay İletişimi” alanında çalıştığını söyledi.


Yakın zamanda kurulan Türkiye Uzay Ajansının varlığının kendisini sayı mutlu ettiğini ve onurlandırdığını müfit Yıldız, şunları kaydetti:


“Daha yerde konuda yapılacak sayı şey var. Yapılmış şeyler dahi var, mesela Türkiye’dahi az üniversitede hem felekiyat bölümleri hem dahi fizik bölümleri altında astrofizik grupları var. Burası işin ilim tarafı. Ancak bazen insanlar genelde fiziksel tek şeyler görmek istiyor. Mesela roket Türkiye’takt fırlatılsın, Türkiye’takt uzay araçları uzaya gitsin istiyor. Uzay teknolojileri aslında Türkiye’dahi yeni yeni gelişiyor, önce savunma sanayi ile başladı. TÜBİTAK-Uzay Ajansı sonrasında sayı işler yaptı. Bunun yanında içildikten Türkiye’dahi özel uzay şirketleri dahi var. Artık sadece devletler olumsuzlama parası olan şirketler dahi yerde işin içine giriyor. Örneğin Türkiye’dahi DeltaV, Plan-S ve Hello Space gibi şirketler zamanla büyüyor ve ekosistemi dahi büyütüyor.”


“Kendi astronotuna sahip olmak yetişkin prestij”


Yıldız, şu zihin sayı ülkenin kendi astronotunu uzaya gönderdiğini belirterek, “Ne yazık ki yerde hayali Türkiye olarak hala gerçekleştiremedik. Bir ülkenin kendi astronotuna sahip olması yetişkin tek prestij. Zaten materyalizm uzaya insan ağutur az ülke var, bunlardan birisi kullanılacak. Tabii burada en yetişkin sorulardan birisi, uzayadamı uzaya gittikten sonra orada ne yapacak? Türk Uzay Ajansının amacı, Türk üniversitelerindeki araştırmacıların önerdiği deneyleri Uluslararası Uzay İstasyonunda kendi astronotumuz vasıtasıyla gerçekleştirmek.” ifadelerini kullandı.


Yıldız, Türkiye Uzay Ajansı’nın bildirdiğine göre, Türkiye’takt uzaya gidecek ilk astronotun orada 10 gün kadar kalacağını, Türk araştırmacılarının sunduğu projeleri gerçekleştireceğini ve sonrasında yerde deneylerin sonuçlarını çevre ile paylaşacağını söyledi.


Türkiye’takt uzaya giden ilk ilim insanı olmaktan sayı Türkiye’nin bunu başardığını görmenin zevkini doya doya yaşamak istediğini vurgulayan Yıldız, “Çocukluğumuzdan festekiz tek uzay hayalimiz var, yukarıdan dünyaya aramak, eksiksiz ülkeleri tek tek karede görebilmek sayı mükemmel tek şey olsa gerek. İlk olma peşinde değilim ama yüzüncü ya bile bininci dahi olsa ölmeden bunu yapmak isterim. İlk kime kısmet olacaksa ona bile başarılar diliyorum.” niteleyerek konuştu.


”Türk öğrencilere uzaktan bile olsa katkıda bulunuyorum”


Türk astronotlar için kamuoyunda, Türkonot, Göktürk, Gökmen gibi isimlerin öne çıkmasına bile değinen Yıldız, “Bence herkesin bildiği kelime uzayadamı kalsın niteleyerek düşünüyorum. Bu saatten sonra yeni tek kelime icat etmek ve ‘Bu kelimeyi kullanın’ söylemek sayı bile mantıklı gelmiyor. Madem uzayadamı kabul gördü, uzayadamı olarak sürme etsin niteleyerek düşünüyorum.” dedi.


Türk uzay ekosistemine tecrübelerini aktarmaktan her zaman onur duyacağını kaydeden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Tecrübe paylaşımı için illa ki Türkiye’ye gelmeme gerek yok. Zaten Türkiye’deki öğrencilere elimden geldiği kadar uzay bilimi, uzay teknolojileri, felekiyat, başka gezegenlere yolculuk, başka galaksilerin keşfi ve evrenin oluşumu gibi konularda sürekli konferanslar veriyorum. Öğrencilere uzaktan bile olsa elimden geldiği kadar katkıda bulunmaya çalışıyorum. Ancak bunlar tek kişinin yapacağı işler olumsuzlama. Uzay Ajansı ile dahi zaten iletişim halindeyiz, bu sonra umuyorum sayı henüz fazla gencin uzay ile yolları kesişir.”


“Ailelere uzaya meraklı çocuklarını teşvik etmelerini öneriyorum”


Yıldız, uzay bilimleri ve uzay teknolojilerinin gelecek dönemde sayı henüz gözde olacağını belirterek, şu günlerde üniversite tercihi yapan gençler için uzay bilimlerinin önemli tek seçenek olacağını belirtti.


Şu anda Türkiye dahi karışma dünyadaki sayı ülkede uzay şirketi kurulduğunu ve yerde şirketlerin uzaydan para kazandığını nâkil Yıldız, “Uzaydan gelir elde ettikçe gelecekte henüz sayı şirket yerde işin içine girecek, yerde bile sektördeki iş imkanlarını artıracak ve henüz fazla insana ihtiyaç duyulacak. O nedenle yerde tercih döneminde ailelere, uzaya meraklı çocuklarını teşvik etmelerini öneriyorum.” dedi.


“Uzay bilimleri en sayı gelecek vadeden sektörlerden akraba”


Kendisine sosyal medya üzerinden ulaşan binlerce öğrencinin mesajlarını cevaplandırdığını müfit Yıldız, “Ben onların yaşındayken kimseye ulaşamıyordum, bugünkü teknolojik imkanlar o zamanlar yoktu. Ben yalnızdım, hiç kimseye uzay bilimiyle ilgili tek soru soramamanın verdiği o acının ne söylemek olduğunu gayet iyi biliyorum. Onun için elimden geldiği kadar bugünkü öğrencilere yardımcı olmak istiyorum. Uzaya erişimin sayı henüz ucuzladığı yerde günlerde uzay en sayı gelecek vadeden sektörlerden akraba diyebilirim. Hele şu anda tercih festival, ailat ve gençler özellikle bunu dikkate alsınlar.” değerlendirmesini yaptı.


NASA’bile milliyetin hiçbir önemi olmadığını, insanların sadece yaptığı işle değerlendirildiğini nâkil Yıldız, sözlerini, “Amerika sayı ülkeden malûm alanda iyi olduğunu düşündüğü insanları kendi taharri merkezlerinde görevlendiriyor. İşi iyi yaptıktan sonra kimsenin milliyetine bakılmıyor.” niteleyerek tamamladı.​​​​​​​

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 29 Temmuz 2022 / 17:43


Türk savunma sanayisinin önde gelen kuruluşlarından STM, üniversite-sanayi iş birliği faaliyetleri kapsamında önemli tek başarıya imza attı.


Bahçeşehir Üniversitesi, üniversitenin tek AR-GE kuruluşu olan BAUMIND ve STM arasında 2012’takt yerde yana sürme fail iş birliği faaliyetleri kapsamında, şirket tarafından sağlanan müşavirlik ve saha uzmanlığıyla üretilen sistemlerden akraba olan Co-Light SuAltı Aydınlatma Sistemi’nin teslimatları gerçekleştirildi.


3 tane Co-Light SuAltı Aydınlatma Sistemi, Gölcük Tersanesi Komutanlığında yapılan teslim töreni ile Tersaneler Genel Müdürlüğünün hizmetine sunuldu. SuAltı Aydınlatma Sistemi, Tersaneler Genel Müdürlüğü bağlısı Tersane ve Bakım Onarım Komutanlıklarında kullanılacak.


Su altında henüz ayrıntılı inceleme imkanı sunacak


Co-Light Sualtı Aydınlatma Sistemi, ilgili Tersane ve Bakım Onarım Komutanlıklarınca, savaş gemilerinin karina sörvey (geminin su altında kalan kısmının kontrolü) ihtiyacı nedeniyle havuzlama faaliyetini minimize edecek şekilde, balıkadam timleri vasıtasıyla su altında henüz ayrıntılı inceleme yapılmasını sağlayacak.


Gemilerin limanda balıkadam marifetiyle karina sörveyine, su 6 kaynağı ve onarım faaliyetlerine imkan tanıyacak Co-Light Sistemi ile su altında henüz net ve ayrıntı görüntü alınabilecek. Co-Ligth ayrıca, su altında fotoğrafçılık faaliyetlerinde kullanılacak.


Bahçeşehir Üniversitesi ile STM iş birliği çerçevesinde sağlanan müşavirlik ve saha uzmanlığıyla ayrıca su 6 ve üstü optik muhabere sistemleri geliştirilerek söz konusu ürünler STM’ye lisanslanmıştı. Bu ürünlerden Suüstü Optik Muhabere Sistemi, STM ana yükleniciliğinde sürme fail tek proje çerçevesinde yurt dışına ihraç edildi. Bunun yanı sıra söz konusu tüm sistemler için TÜBİTAK ile imzalanan sözleşmelerle patent desteği makbuz.


Yenilikçi ve milli projeler


STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, çokluk platformlarına yönelik tasarım, modernizasyon faaliyetlerine yurt içinde ve sayılmazsa sürme ederken, üniversite sanayi iş birliği kapsamında bile yenilikçi ve milli projelere imza attıklarını söyledi.


Bahçeşehir Üniversite ile yürüttükleri AR-GE çalışmaları sonucu su 6 ve üstü optik muhabere sistemleri geliştirdiklerini dile getiren Güleryüz, şunları kaydetti:


“Bu kapsamda, Sualtı Optik Dalgıç Muhabere Sistemi, Suüstü Optik Muhabere Sistemi ve Sualtı Aydınlatma Sistemi (CoLight) ürün ailemizi oluşturduk. Optik Muhabere Sistemleri, su altında dalgıçlar/SAT timleri ile dalgıçlar/SAT timleri ve tahtelbahir arasında, su üstünde ise su üstü gemileri arasında kestirilemeyen, dinlenemeyen ve karıştırılamayan tek muhabere imkanı sağlamaktadır. Suüstü Optik Muhabere Sistemimiz, STM ana yükleniciliğinde sürme fail tek proje çerçevesinde yurt dışına ihraç edildi. Donanmamıza 3 tane teslimini sağladığımız Co-Light ise gemilerin havuzlama ihtiyacı olmaksızın limanda balıkadam marifetiyle karina sörveyine, su 6 kaynağı ve onarım faaliyetlerine imkan tanıyor.”

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 29 Temmuz 2022 / 13:44


BBC’dahi yer saha habere göre, tek grup ilim insanı tarafından yapılan araştırmada çevre genelinde istilacı türlerin neden olduğu ekonomik zarar ele makbuz.


Araştırmada, Amerikan zodyak kurbağası ve kahverengi kol yılanının başka türlere göre henüz fazla küresel zarara yol açtığı ortaya artık.


Söz konusu istilacı iki tür, ekolojik zarara ek olarak kom ürünlerine hasar verdiği gibi maliyeti yüksek elektrik kesintilerine yol açıyor.


Amerikan zodyak kurbağası ve kahverengi kol yılanının 1986’dan yerde yana 16,3 milyar abd küresel hasara neden olduğu belirtilirken, araştırmanın bulgularının gelecekte istilacı türlerin engellenmesi için henüz fazla yatırımı teşvik etmesi bekleniyor.


Avrupa’bile özellikle Amerikan kurbağasının sayılarındaki artım nedeniyle maliyetli programlar gerçekleştiriliyor.


30 santimetre uzunluğa ve yarım kilogram ağırlığa kadar büyüyebilen türün yayılmasını önlemek için yetkililer, bilindik üreme alanlarının çevresine kurbağaların geçişini engelleyen çitler yerleştiriyor.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 28 Temmuz 2022 / 20:43


Tıbbi Jeoloji Uzmanı ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey, 2003 yılında başka meslektaşlarıyla fosil ormanın durduğu bölgeyi keşfetti ve burada incelemelerde bulundu. O devre yapılan tetkikat buradaki taşa mail parçaların aslında milyonlarca yıllık tek ormandaki tahmis kalıntıları olduğunu gösterdi.


Dr. Atabey ile ziyaret ettiğimiz taşlaşmış orman bu 15 milyon yıl önce tabiî tek göl alanıydı. O zamanlarda volkanların patlamasıyla okunabilen lavlar, etrafa yayılan küller jeolojik tek süreci başlattı.


“Taşlaşma olayı hemen olmuyor, milyonlarca yıl sürebiliyor”


Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey, taşlaşmış orman ve toprak üzerine senelerdir yaptığı tetkikat sonucu edindiği bilgileri şöyle anlatıyor:


“Bu devirde, yani milyonlarca yıl önce, yakınlarda volkanlar patlamış. Volkanlar patladığı zaman çevreye lav akması olmuş. Bir taraftan bile küller havaya yayılmış. Bu volkanik küller yamaçlardaki, çevredeki ağaçları lavlarla beraberce önüne katarak taşımış. Volkanik eriyikler içinde silis vardır. Bu silisli eriyikler önüne kattığı odunlara karışarak, kol gövdelerinin odunsu dokusuyla yer değiştirmiş. Bunlar zamanla olmuş tabii. Hemen taşlaşma olayı olmamış.”


Bölgedeki taşlaşmış kol kalıntılarının nasıl oluştuğunun detaylarını bile anlatıyor Atabey:


“Bu ağaçlar silis yönünden zengin su içinde kalınca, tek müddet sonra odunsu yapı yerini silis kürecikleriyle yer değiştirmiş. Yani yerde silis kürecikleri aslında taşlaşmayı oluşturan mekanizmanın sebep olduğu ürün oluyor. Bu şekilde yerde taşlaşma olayı gelişmiş. Bu az saat içinde olacak tek taşlaşma olayı olumsuzlama. Jeolojide tek süreç vardır. Bu yüzlerce, binlerce ya bile milyonlarca yıl içinde olabilir.


Burada lavlar akarken seyyal ve sıcak olduğu için önüne kattığı ağaçları yaktığından onların fosilleşmesini sağlayamıyor. Yani fosil olamıyor onlar yandığı için. Ancak küllerin altında kalan, korunan ağaçlarda silisleşme ve taşlaşma olabiliyor.”


“Kültür ve Turizm Bakanlığı, taşlaşmış ormanı zaman basamak tabiî sit alanı ilan etti”


O zamanlar fosil kalıntıları incelerken bölgenin tahrip edilmesinin önüne geçmek için önlem alınması gerektiğini bencil Dr. Atabey ve meslektaşları Kültür ve Turizm Bakanlığına referans yapıyorlar. Bölgede bağcıklı yerde mirasın korunması için dahi Kültür ve Turizm Bakanlığı 2005 yılında burayı zaman basamak tabiî sit alanı ilan ediyor.


“İnceleme yaptığımızda yerde manzarayla karşılaştık. Ve burada saçılmış halde eski, o devirde yaşamış adî yukarı 15 milyon yıl öncesine, jeolojik devre ilgili meşe, arca ve servigillerden türü ağaçlar olduğunu öğrendik. Daha sonra buranın tek koruma altına alınması için meslek odası nezdinde girişimlerde bulunduk değişik platformlarda. 2005 yılında bura Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından zaman basamak tabiî sit alanı olarak ilan edildi. Birinci basamak tabiî sit alanı ilan edilen yerde yer, tek kilometre uzunluğunda 200-300 metre genişliğinde tek zon.”


Taşlaşmış ormanın önemi nedir?


Milyonlarca yıllık tabiat olaylarının sonucunda oluşan fosil orman ilim insanları, öğrenciler ve halk için öğretici tek niteliğe sahip. Pelitçik Mahallesi’nde bağcıklı yerde toprak jeoloji, gelişme, ekonomik gibi konulara meraklı olanların ilgisini çekebilecek nitelikte.


Dr. Eşref Atabey dahi buranın tanıtılmasının önemini şöyle anlatıyor:


“Eğitim gayeli buranın kullanılması gerekiyor. Ankara’daki özellikle jeoloji, gelişme, ekonomik bölümlerinde okuyan üniversite öğrencileri buraya getirilebilir. Sahada ‘Milyonlarca yıl önce buranın iklimi nasıldı, jeolojik geçmişi, yerde ağaçlar nasıl taşlaştı, silisleşti, bunların türleri neler’ anlatılabilir. Doğayı sevdirmek, izlenimcilik anlamak ve ilmî anlamda terbiye gayeli kullanılabilir. Halka bile tıpkısı şekilde verilebilir. Doğayı sevdirme ve öğretme eğitimleri yapılabilir.”


Bunun yanı sıra Dr. Atabey, bölgede hala keşfedilmeyi muntazır, görünenden henüz fazla fosil kalıntı bulunduğunu söylüyor. Atabey’açınık göre toprak, ilim insanlarının taharri yapmaya sürme etmesi gereken nitelikte.


“Bilim insanları tarafından burada kazılar yapılacak. Bu yüzeyde bozgun olan parçalar pek o kadar önemli olumsuzlama. Önemli olan kazılar yapıp yerin altına gerçek, eksiksiz hiç akman kol kök ve gövdelerini ortaya çıkartmak. Bunlar çıkartılıp türlerine göre kataloglanacak, etiketlenecek. Yürüyüş yolları yapılarak bura tek gezinti alanı haline getirilecek. Kimlikleri yazılacak tahmis. Bu şekilde turizme zorlamak için önem kazanıyor bura.”


Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 28 Temmuz 2022 / 16:44

[Fotoğraf: Amerikan Hava Kuvvetleri / R. Nial Bradshaw]


ABD’deki Cornell Üniversitesi’nde Araştırma Bilimcisi olan Daron Duke ve Thomas Urban, Utah Test ve Eğitim Alanında korunmuş 88 insan ayak izi keşfetti. Büyük Tuz Gölü Çölü’nün ortasında insana ilgili 12 1000 yıllık ayak izleri bulundu


İki araştırıcı yerde ağrı hava kuvvetleri için tek emek yürütüyordu. Tesadüfen keşfettikleri ayak izlerinin 12 1000 yıldan henüz eski olduğuna inanılıyor.


Ayak izlerinin 5 ila 12 yaşa arasındaki çocuklara ilgili olduğu düşünülüyor.

Bölgede tıpkısı zamanda iki açık hava ocağı, tek şömine ve tütün kalıntıları bile keşfedildi.

ABD’dahi keşfedilen ilk ayak izleri olumsuzlama


Keşfi desteklemek için ek tetkikat yapılıyor yalnız bunlar Amerika Birleşik Devletleri’nde keşfedilen ilk ayak izleri olumsuzlama.


New Mexico’daki White Sands Ulusal Parkı, Pleistosen çağından kalma insan ayak izlerinin tespit edildiği ilk yerdi.


En son araştırmalara göre Tularosa Havzası ve Kuzey Amerika’bile en rengi 23 1000 yıldır yaşayan insanlar var. Daha önce, insanların Kuzey Amerika’ya ilk kez 13 -16 1000 yıl önce geldiğine inanılıyordu.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 28 Temmuz 2022 / 12:43


Türkiye’dahi hizmet veren 3 GSM operatörü, yarın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katılacağı tanıtım töreniyle ilk kez 5G hızını yolcuların hizmetine sunacak.


İlk aşamada test gayeli faaliyete geçecek 5G şebekesi ile cep telefonu yerde teknolojiye uyumlu yolcular 5G hızını test edebilecek.


İstanbul Havalimanı’nı kullanan yolcuların telefonlarında ilk kez “5G” ibaresi görülecek.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 27 Temmuz 2022 / 16:45


Güneş’teki lekeler 1749 yılından festekiz gök bilimciler tarafından inceleniyor. 19. yüzyıla gelindiğinde yerde lekelerin 11 yıllık tek güneş döngüsünün akabinde küçüldüğü ya bile büyüdüğü fark edildi. Dünya geçtiğimiz yıldan festekiz 25. döngünün içerisinde yer alıyor.


Solar minimum ve solar maksimum


Gök bilimcilerin araştırmasına göre Güneş ortalama 11 yıllık döngüler halinde iki devre yaşıyor. Solar minimum ve solar maksimum dönemleri… Solar minimum festival yani güneşin aktivitelerinin en kısıtlı olduğu dönemde patlamalar, nedeniyle lekeler dahi minimum düzeyde oluyor. Solar maksimum ise Güneş’in en etkin olduğu festival işaret ediyor.

[Fotoğraf: AA]


Güneş’teki lekeler patlamalarla gerçek orantılı. Ne kadar sayı leke olursa, o kadar sayı patlama oluyor. Ne kadar rengi leke olursa o kadar rengi patlama oluyor. Bilim insanları bile yakında henüz sayı Güneş patlamasının etkisi altında kalabileceğimizi söylüyor. Güneş’in dünyaya dönmüş tarafındaki yerde leke ve patlamalar yanında şiddetli güneş rüzgarlarını getiriyor. Bu bile kutuplarda eşsiz güzelliğiyle gökyüzünü renklendiren Kuzey Işıkları (Aurora Borealis) görsel şölenin artmasına yol açıyor. Ancak patlamalar Dünya üzerinde olumsuz etkilere dahi sahip. Güneş’in döngüleri sırasında meydana gelen patlamalar, GPS sistemlerinden uydulara, haberleşme sistemlerini olumsuz etkiliyor.

[Fotoğraf: Getty]


Patlamalar küresel sıcaklığı artırıyor


Lekelerin büyümesinin iklimler ve küresel ısınma üzerinde dahi yakın tek etkisi var. Peki küresel ısınma Güneş’teki patlamalardan nasıl etkileniyor. İklim Bilimci Okan Özyurt, solar maksimum ve solar minimum dönemlerinin iklim üzerindeki etkisini değerlendirdi.


“11 ve 11’in katları şeklinde yani 11 yıllık ve 33 yıllık dönemler var. Dünya’daki iklim dönemleriyle karşılaştırdığımızda 11’in katları şeklinde dahi iklim dönemleri var. Bu bile Güneş lekelerinin Dünya iklimi üzerinde ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor.”

[Fotoğraf: Getty]


Özyurt patlamaların küresel ısınma üzerindeki etkisini tarihten örnekler vererek anlatıyor:


“Dünya’ya solar dediğimiz Güneş radyasyonu geldiği zaman uzun vadede tek küresel soğuma meydana geliyor. Tarihe baktığımız zaman, Avrupa 1450 ila 1850 yılları arasında ciddi manada tek soğuma festival yaşıyor ki tığ bu küçük buzul çağı gıyaben veriyoruz. Ama lekelerin artması, Güneş’te patlamaların bile arttığı, manyetizmanın kuvvetlendiği anlamına geliyor. Güneş üzerindeki patlamalar arttığı zaman Dünya’ya normalden henüz fazla güneş enerjisi geldiği anlamına geliyor ki yerde bile uzun vadede küresel ısınmalara yol açıyor. Solar maksimum dönemlerde yani Güneş aktivitelerinin arttığı dönemlerde atmosferin hariç sınırına gelen Güneş enerjisi miktarı gittikçe artıyor. Dolayısıyla yerde Dünya’bile ısınmaya yol açıyor. Ama solar minimum dediğimiz aktivitelerin azaldığı dönemlerde Dünya’nın hariç sınırına gelen güneş enerjisi miktarı giderek azalıyor.”


“Dünya orta vakit karanlığını yeniden yaşayabilir”


Güneş uyanıyor, nedeniyle patlamalar bile artıyor. Öyle ki geçtiğimiz haftalarda AR3038 olarak adlandırılan leke, tek gecede iki kat büyüyerek üç çevre büyüklüğüne ulaştı. Bilim insanları bile yerde patlamaların artacağı yönünde uyarıyor. Okan Özyurt patlamalar kuvvetlenirse, ilim dünyasının yetişkin teknolojik sıkıntılar yaşanabileceğinden korkulduğunu anlatıyor:


“Solar maksimum dönemine geliyoruz ve ilim insanları bizi sürekli uyarıyor. Özellikle güneş fizikçileri… Eğer sayı kuvvetli güneş patlaması olursa, saçta şundan korkuyorum, çevre orta vakit karanlığına gömülebilir. Çünkü sayı şiddetli tek güneş patlamasında, dünyadaki eksiksiz haberleşme sistemleri, uydu sistemleri hatta trafo, elektrik sistemleri abaşo üst olabilir. Dolayısıyla Dünya aylar süren geniş tek karanlığa gömülebilir. Bizim her şeyimiz internete endeksli biliyorsunuz. Yani bankalardan aldığımız maaşlardan tutun bile, eksiksiz sağlık sektörü internete endeksli. Dolayısıyla elektrik sistemlerindeki veya haberleşme uydularındaki yaşanabilecek kopmalar yerde sorunları meydana getirebilir niteleyerek düşünüyorum. Çok şiddetli patlamalar olursa ilim insanlarının kabusu gerçekleşebilir. Bütün yerde teknolojiye veda edebiliriz.”


Güneş solar maximumdaki en yüksek seviyesine 2023 yılında ulaşacak. Bu konuda sayı sayıda taharri yapılsa bile, Güneş’in 11 yıllık döngüsünün nedeni hala net olarak çözülebilmiş olumsuzlama. 

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

yazarYazar: | tarihTarih: 27 Temmuz 2022 / 12:43


Erzurum’daki 3 1000 rakımlı Konaklı Karakaya Tepeleri’ne Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Atatürk Üniversitesinin desteğiyle kurulan Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) ilk ışığı örtmek için gün sayıyor.


Bilim dünyası açısından son basamak önemli tek teknoloji yatırımı olarak değerlendirilen, Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATASAM) bünyesindeki gözlemevi, felekiyat ve uzay bilimine önemli katkı sunacak.


Teleskop aynası iki ağrı içinde kurulacak


Türkiye’nin 2023 vizyon projeleri arasında bağcıklı gözlemevindeki teleskop aynasının iki ağrı içinde kurulması ve ilk ışığın alınması bekleniyor.


Bakan Varank, teleskobun Avrupa’nın tek parça yolunda ile inşa edilmiş en yetişkin teleskobu olduğunu belirtti.


Teleskobun aynasının iki ağrı içinde yerleştirileceğini ve ilk ışığın alınacağını ifade fail Varank, şöyle konuştu:


“Avrupa’nın tek parça en yetişkin aynasına sahip teleskop ve sayı ciddi kabiliyetler kazandıracak. Kızılötesi dediğimiz gözle görülmeyen alanlarda Türkiye’takt gözlem yapılabilmesinin önünü açar. Bu ne söylemek; James Webb Uzay Teleskobu şu anda sayı gündemde, tıpkı onun baktığı yerlere bakabilecek tek teleskop. Burada sayı ciddi tek altyapıdan bahsediyoruz. Türkiye’ye sayı ciddi tek kabiliyet kazandıracak ve Erzurum, yerde manada gökyüzü gözlemi için ideal yerlerden tek tanesi. Bu tesis 3 1000 100 metrede inşa edilmiş tek tesis. Dünyada yerde kadar yüksekte inşa edilmiş üçüncü tek gözlemevinden bahsediyoruz.”


Varank, gözlemevinde kainatın keşfine yönelik icraat yapılacağını aktararak, yatırımı uluslararası anlamda bile dünyadaki ilim insanlarına kazandıracaklarını dile getirdi.


“Bilim insanları teleskobu kullanmak için talepte bulunmaya başladı”


Bu anlamda ilim insanlarından talep almaya başladıklarından bahseden Varank, şunları kaydetti:


“Hali hazırda bize dünyadan talepler gelmeye başladı. Bilim insanları kazandıkları Avrupa Birliği projeleriyle yerde teleskobu kullanmak için şu anda babalarımız zaman talep etmeye başladılar. Bu ne söylemek; diyelim ki ilmî tek emek, taharri yapılacak. Bize başvuruyor ve ‘tığ sizin teleskobunuzla 30 gün gözlem yapmak istiyoruz. Şöyle tek ilmî taharri fonumuz var yerde fonu beraberce kullanıp beraberce yerde teleskoptan faydalanalım.’ deyola.”


Varank, teleskop için taleplerin artacağına işaret ederek, “Erzurum gökyüzü gözlemi için ideal noktalardan tek tanesi. 200 günün üzerinde burada gökyüzü gözlemi yapmak mümkün. Bu kadar yüksekte ve böyle kabiliyetli teleskopla bizim yerde alana giriş yapmış olmamız, ülkemizi yerde alanda tek kadem öne çıkaracak. İnşallah farklı keşifler Doğu Anadolu Gözlemevi’nden ve Erzurum’dan çıkma olacak.” niteleyerek konuştu.

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.