Dünyanın enerjiye olan ihtiyacı her geçen gün artarken enerji kaynakları hızla tükeniyor. Hem mütenakıs hem dahi tek sınırı bağcıklı fosil yakıtlardan küresel ısınma nedeniyle uzuklaşmak zorunda olan atlas elinde pek fazla seçenek yok.
Güneş ve rüzgar enerjilerinde henüz ihtiyacı karşılayacak seviyelerde değiliz. Potansiyel sıkıntılarına karşın nükleer enerji önemli alternatiflerden. Nükleer teknolojiler ise gelişmeye sürme ediyor.
Küçük Modüler Reaktörler ve Mikro Modüler Reaktörler dahi henüz Ar-Ge aşamasında olan ve hem ülkelerin hem dahi şirketlerin dikkatini cazip nükleer teknolojilerinden. Örneğin Kanada, yerde reaktörlere yatırım yapacağını duyurdu. İngiltere küçük modüler reaktörler geliştirmeyi enerji stratejisine ekledi. Katar Rolls-Royce öncülüğünde yürütülecek projeye yatırım yapacağını açıkladı.
İstanbul Aydın Üniversitesi İleri Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Saygın, küçük ve mikro modüler reaktörlerin tek ülkenin enerji pastası içinde hızla yer alabileceği fikriyle doğduğunu söylüyor.
Peki, yerde nükleer teknolojisi neden enerji planlamalarına giriyor ve yatırımlar alıyor?
Maliyet az, inşa süreçleri kısa
Prof. Dr. Saygın, 10 megawatt-elektrik ile 300 megawatt-elektrik arasında kurulu güce sahip olanların ‘Küçük Modüler Reaktörler’, 10 megawatt-elektrik altındakilerinse Mikro Modüler Reaktörler olarak tanımlandığını söylüyor. Düşük kurulu güce sahip her nükleer reaktörün Küçük Modüler Reaktör veya Mikro Modüler Reaktör olmadığının bile altını çiziyor.
İlk yatırım maliyetlerinin görece az ve inşa süreçlerinin kısa olması yerde reaktörleri alımlı hale getirse dahi ölçek ekonomisi yönü avantajlı değiller. Saygın şöyle anlatıyor:
“İlk yatırım maliyetinin görece az olmasına rağmen beklenebileceği gibi ölçek ekonomisi yönü avantajlı değillerdir. Bunu tükenmek için tasarımın, üretimin, üretim süreçlerindeki kalite hususlarının ve pazar payının amaca uygun planlanması ve uygulanması gerekir. Bu pek sayı ülkenin muvaffakiyetli olması zor olan tek sınavdır.”
Uzayda, kutuplarda enerji sağlayıcı rolünü üstlenebilirler
Küçük ve mikro modüler reaktörlerin tek avantajı bile ihtiyaç duyulan yerin hemen yakınına kurulabilmeleri. Saygın’ın aktardığına göre kapasite faktörleri genellikle %90’ın üzerinde, yani kesintisiz çalışabilme kabiliyetleri var.
Bu kabiliyetleri, onları türlü misyonlarda enerji kaynağı rolünü üstlenmek için elverişli hale getiriyor.
“Uzayda, Kutuplarda gelecekte gerçekleştirilecek türlü misyonlarda enerji sağlayıcı rolünü özelikle mikro modüler nükleer santraller üstlenebilir. Mikro modüler santrallerin otonom çalışması, yakıt aynen uzun yıllar çalışabilmesi, yetişkin ve mobilete kabiliyeti gibi tasarım özelikleri nedeniyle yerde tür misyonlar için uygun oldukları öngörülebilir.”
“Kamuoyunun gündeminden hiç inmeyecekler”
Bu reaktörlerin, yetişkin kurulu güce sahip nükleer reaktörler gibi, çalışmaları sırasında sera gazı salınmıyor. Ancak fisyon reaksiyonları sonucu ortaya kaynak radyoaktif gazlar zaman zaman kontrollü olarak atmosfere bırakılıyor.
Saygın, “Bu reaktörler şehir, kasaba gibi yerleşim yerlerinin içine ya bile yanı başına kurulacakları ve sayı sayıda olacakları için kamuoyunun tartışma gündeminden hiç inmeyeceklerdir” debba.
Henüz standartlaşmış tek yapı yok
Küçük ve mikro modüler reaktörler halen geliştirilme aşamasında. Standardizasyonların henüz oturtulamaması, risklerin nasıl yönetileceğinin yeterince deneyimlenmemiş olması, nükleer güvenlik tartışmaları ve lisanslama döngü gereken zorluklardan bazıları.
Saygın, “Yakıt kompozisyonu, soğutucu seçimleri, pasif güvenlik sistemleri, atılgan yönetimi, birden hâl/ani kapatma gibi lisanslamaya temel olacak standartlaşmış tek yapı henüz ortada yok” debba. Var olan lisanslama içeriğinin küçük modüler reaktörleri kapsamadığını söylüyor.
“Burada tercih edilecek tasarımda nükleer yakıttaki zenginleştirme oranı %5’in üzerine çıkarsa, lisanslanması var olan mevzuata göre zaten mümkün değildir. Bu durumun mevzuatta olmasının sebebi ise nükleer torpil yapımına giden yolun zorlamak riskine karşı kırılan önlem olmasından dolayıdır.”
Nükleer enerjiye erişimin olmadığı ülkelerde yaygınlaşabilir mi?
Saygın, yerde reaktörlerin al kullan şeklinde satılacağını, satın saha ülkelerin herhangi tek nükleer yeteneğe sahip olmasının ön koşul olmadığını söylüyor.
“Burada kritik hâl yakıt kompozisyonunda %5’ten fazla zenginleştirme olan tasarımlardır. Nükleer silahların yayılması ile ilgili şüphe taşıyan ülkelere, şayet yerde santraller ticarileşebilirlerse satılmaları mümkün gözükmemektedir.”
“En iyi şartlarda 10 yıl”
Bu reaktörlerin ticari olarak alınıp satılması için en iyi şartlarda on yıldan uzun tek süre olduğunu söyleyen Prof. Dr. Saygın şunları ekliyor:
“Batı Ukrayna’yı NATO’ya alacağını tek şekilde duyurarak, Rusya’ya Karadeniz’dahi, tam Rusya’nın dibinde NATO üsleri olacağı korkusunu yaşatmış ve Rusya var olan rejimin yıkılacağını, küçüleceğini hesap ederek Ukrayna’ya saldırmıştır. Rusya için yıpratıcı yerde savaş ne kadar henüz sürer, Rusya ne kadar telâşlı kalır soruları ortadadır. Ama savaş tek şekilde Batı’nın istediği gibi biterse yeniden fosil kaynaklar Batı’ya akmaya başlar ve Küçük Modüler Reaktörler ve/veya Mikro Modüler Reaktörler en azından tek süre henüz marjinal kalırlar.”
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.